Kitap Kulübümüzün bu ayki kitabı Ahmet Ümit’in Bab-ı Esrar romanıydı. Yazarla Skype üzerinden video konferansıyla söyleştik ve entellektüeliteye tavan yaptıran güzel anlar yaşadık!

Bab-ı Esrar Türkiye’den başka İspanya, Almanya ve Fransa’da da basılmış.Kitabın İngilizce çevirisi bitmek üzereymiş ve Amerika Birleşik Devletlerinde basılmasına çalışılıyormuş.

Yazar kitabın, çoğunluğun düşündüğü gibi, polisiye bir roman olmadığını aksine romanda doğu-batı sentezi temelinde Anadolu’ya ait kültürden yola çıkılarak oluşturulmuş bir kurgunun bulunduğunu söyledi. Mevlana ve Şems’in yaşantısına, insanlığın evrensel sorunlarına, insanın içinde barındırdığı güzelliklerin yaşamakta olduğumuz sorunların çözümüne tek çare olduğuna vurgu yapmak istediğini belirtti.

Tasavvufu öğretmek veya kanıksatmak gibi bir niyeti olmadığını, roman okuyucusunun teorik metinden ziyade fazlaca bilinmeyen “Mevlana-Şems” dönemine ait yaşantı etrafında oluşturulmuş bir kurguyu okuduğunu ve herkesin kendine göre çıkarımlarda bulunacağından emin olduğunu ekledi.

Tasavvuf konusunda 2 ana görüşün varlığını vurgularken birinin tanrı ile kul arasına kimsenin giremeyeceği, diğerininse bir yol göstericiyle kişilerin tanrıya ulaşacağına ilişkin inançlardan söz ederek biz okurlarını biraz daha derin düşünmeye iteledi. Birden çok defa dile getirdiği üzre, okuyucuyu tasavvuf konusunda bildiklerinden esinlenmeye çağırdığını ancak kimseye birşey öğretmek niyetinde olmadığını söyledi.

Romanın özünde akıl ve ruhun birlikteliğinden oluşacak tortunun mutluluk iksiri yaratacağını bu yüzden cinayetle yola çıkarak insan ruhundan kesitler vermeyi umduğunu açık ve duru bir dille anlattı. Kitapta kadın ve kadının aidiyetiyle ilgili kısımlardan söz ederken yazar, ataerkil topluma yaptığı göndermeden, toplumda kadının ikinci sınıf görülmesinin tek tanrılı dinlerin yansıması olduğundan bahsetti.

Yazarın kadın ve feminizm konularına yaklaşımını hayret ve hayranlıkla dinlerken böyle açık görüşlü bir yazara sahip olmanın gurur ve mutluluğunu derinden hissettik.

Bir Çağdaş Derviş’le daha tanışmanın keyfiyle Ahmet Ümit’in Bab-ı Esrar söyleşimizi sona erdirdik.