Contagion ve Milyonları Öldüren Pandemi

Bu blog yazısı 2010 yılının Ekim ayında yazılmıştır. O zamanlar SARS, MERS, koronavirüs gibi korkunç virüslerin bilincinde değildi belki de toplumlar.. Şimdi korku salan ve toplumları dehşete düşüren ürkünç virüslerin insanlığı nasıl mahvedebileceği konusunda farkındalık artmış olabilir.. Ben de bu farkındalığın bir parçası olmak adına, bu eski yazımı yeniden paylaşıyorum.. LÜTFEN ELLERİNİZİ SIK SIK YIKAYIN VE HASTA HİSSEDİYORSANIZ KALABALIK YERLERDEN UZAK DURUN..

Arkadaşım Michelle ve ben geçen gün öğlen yemeği yedik. Konuşurken Contagion filmini izleyip izlmemediğini sordum. “Öyle can sıkıcı, moral bozucu ve korku salıcı bir filmi seyretmeye hiç niyetim yok, gidemem” dedi. Benim filmi gördüğümü öğrendikten sonra neler düşündüğümü sordu. Onunla konuştuklarımı sizlerle de paylaşmak istedim.

Öncelikle sizlere bir soru: epidemiyoloji (hastalık oluşum incelemesi) ve mikrop dolu bir film seyretmek ister miydiniz? İsterseniz neden? Benim görmek istememdeki asıl neden bu konuda dersler almış olmam ve salgın hastalıkların önlenmesi konusunda hem mesleki hem de özel uğraşılarım olmasıdır. Filmi “neymiş bakalım” şeklinde seyretmekten öte mesleki açıdan nasıl göründüğünü anlamak için gittim dersem umarım inek öğrenciler (nerd) gibi görünmem.

Bu noktadan sonra filmle ilgili detay var, spoiler omasın! Risk sizindir! Belki filmin sonunu söylemeyeceğim ama gereğinden fazla yazmış olabilirim.

Contagion global pandemi (birkaç bölgeye yayılan salgın hastalık) konusunu işliyor. Filmde hastalık oluşur, gelişir, büyüyerek global hale gelir ve kontrol altına alınmaya çalışılır.

Bu filmin gerçekçi olması için film yapımcısı bilim adamlarıyla çalışmış. Ve sonuç olarak filmde işlenen MEV-1 virüsü, gerçek bir virüsün oluşup yayılmasının anlatımından başka bir şey değildir. Bahsi geçen virüs doksanlı yılların sonunda Çin’de doğmuştu ve hiç beklenmedik bir şekilde domuzlardan insanlara geçmişti. Halk sağlığı çalışanları ne olduğunu anlayamadan yüzlerce kişi ölmüştü.

Filmde SARS pandemisinden de söz ediliyor. Sonuçta Contagion, epidemiyolojiden anlamayan, tabiri cayizse, sokaktaki insanı global salgınlar hakkından bilgilendirmeye ve korku mesajıyla dikkat çekmeye yönelik oldukça bilgilendirici bir filmdir.

Sözünü ettiğim virüsler Çin’de başlamış ve hem yerel halk tarafından hem de global yolcular ve turistler tarafından dağıtılmıştı.  Nasıl dağıtıldığı da roket bilimi değil son derece basit insan kontağı şeklindedir.  Kalabalık ortamlarda mümkün olabilen insandan insana yakın kontakt, aksırık, tıksırık ve hapşırık taneleri, ortak kullanılan eşyalar, umumi ortamlarda tutulan kapı kolları vs. örnek verilebilir.

Ben bir halk sağlığı epidemiyolojistiyim ve salgın hastalıkların başlaması, büyümesi ve yayılması konusunda filmde sunulan her karenin anlam ifade ettiğini söyleyebilirim. Hayvanlardan veya insanlardan dikkatsizce alınan virüs kolaylıkla dünyanın öte yanına taşınabilir. Filmde bu gerçek son derece akıcı bir şekilde işlenmiş. Geri dönüşler sayesinde seyirci hastalığın başlangıcı ve gidişatı hakkında açıkça bilgilendirilmiştir.

Contagion oldukça öğretici ve takdir edilmesi gereken bir çalışmadır.

Bir film eleştirmeni değilim ama halk sağlığına gönül vermiş birisi olarak filmde açıkça gösterilen kişiden kişiye enfeksiyon, nasıl büyüdüğü ve kısa sürede nasıl kontrol boyutlarını aştığı etkileyicidir diyebilirim.  Üstelik seyirciye korku salmaya da yetiyor ki herkes üzerine düşeni yaparak tedbirli olsun. Bence MEV-1 gerçek hayatta yayılan bir enfeksiyonun replikasıdır. İnandırıcıdır. (Ayrıca: Virüsler ve süpervirüs hakkında biraz daha detaylı bilgi için şu yazımı da okumak isteyebilirsiniz.)

Bütün bunların üstüne filmde bir de blogcu var. Jude Law tarafından son derece güzel portrelenmiş temizlik hastası bir freelance yazar. Filmin sonunda kredisi yüksek bir blogcuya dönüşerek halka mal olacaktır. Darısı benim başıma!

Salgınları önlemek adına, lütfen ellerinizin sık sık sabunlu su ile yıkayın. Bu alışkanlığı çocuklara da aşılayın!!

2 thoughts on “Contagion ve Milyonları Öldüren Pandemi”

  1. AMIN diyorum ve isinin Allah’a kalmadigini, zaten bu yolda emin adimlarla ilerlemekte oldugunu benden bir kez daha duy istiyorum. Walla meraklandim simdi, bu filmi gormek isteyecegim sanirsam… Ellerine saglik.

  2. Öncelikle ben de “halka mal olmuş bir blogcu” kısmına Amin diyerek başlayayım 🙂 Ayrıca darısı benim de başıma inşallah.. Evet filmi dün izledim ben de ve korkudan “sokakta eldiven mi taksam acaba? “gibi endişelere kapıldım.Çok ciddi bir tehdit bu tür salgın hastalıklar. Fazla bir bilgiye sahip olmasam da ürkütücü gerçekten 🙁

Comments are closed.