Yitik Masumiyet – Somaly Mam



 

Yitik Masumiyet bir inceleme yazısıdır. Yazar 1970’lı yılların başında doğmuş bir Kamboçyalıdır, kendi hayatını irdelemiş, çektiği acıları, yaşadığı terslikleri akıcı ve etkileyici bir dille anlatmış ardından da vücuda getirdiği organizasyonda oluşan iyi gelişmeleri aktararak ilham vermiş.

Bu epik yapıtın İngilizcesini dehşetle hayret duyguları, kızgınlıkla iğrenme güdüleri arasında gidip gelirken bir çırpıda okuyuverdim.

Somaly Mam’in doğumunu takip eden yıllar Kamboçya’nin Khamer Rouje rejimiyle Pol Pot diktatörlüğünde her türlü bozulmuşluğun, çalıp çırpmanın, göz kırpmadan öldürmenin, yakmanın, yıkmanın yaşandığı bir memlekettir. Ülkede iki etnik grup yaygındır; Phnong ve Khamer. Phnonglar koyu renklidirler ve bu yüzden aşağılanırlar. Khamerler ise daima yonetenlerdir, renkleri açıktır ve üstündürler.

Haksızlık, aşağılama, dışlama, açlık, mafya, ecel gelmeden ölüm kol gezerken “batıl” da bu kötü gidişata omuz vermektedir.. Kamboçya’nin Khamerleri. yıllar süren savaşların ardından ben-merkezli, paraya tapınan, arzuları hoplatıp zevkleri zıplatırken “ötekine”, özellikle çocuk ve genç kızlara, zarar veren bir zihniyetin elebaşısı oluvermiştir.

Kamboçya halkı bu tarz bir yaşam sürerken Somaly 9 yaşına kadar büyükannesiyle yaşar. Ancak büyükanne de günün birinde tıpkı ana-babasının yaptığı gibi kızı ormanda biçare bırakarak kayıplara karışır. Somaly ne ana-babasının ne de büyükannesinin akıbetini bilmemektedir ve bu terkedilis, özellikle annesinin hiç bir iz bırakmadan küçücük bir bebekken ortadan yok oluşu, derin bir yara halinde Somaly’nın canının yakmaya devam edecektir. Phnong kökenli 11 yaşındaki Somaly’e ormanda yaşarken kötü gözle bakıp ilişen olmaz. Phnong’lar, Khamer’lerin aksine töresel imgelere bağlı, ağır baslı düşünceli, insanlıklı bir toplumdur.

Günün birinde büyükbabası olduğunu iddia eden kırma-müslüman bir adam gelir ve Somaly’i kendi köyüne götürür. Yeni yerinde kara ve çirkin Somaly yöre halkınca çalıştırılır, aşağılanır, manen tekmelenir, incitilir. Sözde büyükbaba için çalışır, bitmeyen kumar borçlarını ödemek zorundadır. Büyükbaba Somaly’i bir Çinli esnafa peşkeş çekerken kumar borçlarının bir kısmını kızın bakireliğiyle ödemiş olur. Daha sonra büyükbaba kızı bir çakma-müslüman genelev mamasına satar. Artık 13 yaşındaki Somaly bu kadının genelevinde çalışacaktır ve kazancının tamamı büyükbabaya gidecektir.

Somaly kendisinden istenileni yapmayıp başkaldırdığında birbirinden kötü işkencelere maruz kalir. Kiminde zindan gibi bir odada günlerce yılanlarla kalır, kiminde vücudunun en hassas yerlerine elektrik şoku yer, kiminde iğrenç böceklerin içinde günlerce aç susuz bırakılır.

Somaly anlar ki genelevden kurtuluş yoktur. Üstelik yalnız da değildir. Kendisi gibi çocuk yaşta geneleve getirilen kızların haddi hesabı yoktur. Kiminde 5 ya da 6 yaşında kızlar AIDSlilere şifa olsun “batıl düşüncesiyle” gözü dönmüş mendebur Kamboçyalılara satılır. Kızların satılması her zaman evlerinden kaçırılmaları sonucu olmaz. Birçok kere analar/babalar kızlarını kendi elleriyle geneleve teslim ederler ki ya borçlarından kurtulsunlar ya da refah içinde bir hayat sürsünler. Ananın ve/veya babanın kendi kızını geneleve götürüp vermesindeki çarpık ve hastalıklı düşünceye, toplumun normu olmuş böyle bir anlayışı kabul edenlerin iflas etmiş ahlak anlayışına lanet ederek okudum kitabı. Hatta Kamboçya’li bir baba 8 yaşındaki kızını iğfal ettikten sonra nedenini soranlara “o benim değil anasının, anası taşıdı karnında” diyecektir. Kendi çocuğuna aidiyet hissetmeyen, başkasının çocuğuna katil soğukkanlılığıyla insanlık dışı davranışlar sergileyen böyle bir zihniyete karşı ne yapılabilir? Bu zihniyet kaç kuşak sonra yok olur? Yok olur mu?

Çirkin, kara, kuru, eğitimsiz ve fahişelik kurbanı Somaly günün birinde Avrupalı erkeklerle tanışacaktır. Onlardan çok şey öğrenecek, her bakımdan yardım görecektir. Bunlardan biriyle evlenip gücünü ve eğitimini arttırarak ülkesinde seks köleliğine aleni savaş açacaktır. Bu savaş Somaly Mam ve ona inanan bir avuç insanla birlikte vücuda getirilmiş AFESİP (Stresli Hayat Yaşayan Kadınlara Destek) adında bir kuruluş ile verilecektir. AFESİP Kamboçya’yı sarmış binlerce geneleve kendi rızasıyla değil de satılmak suretiyle düşmüş genç kızları ve çocukları o bataktan kurtaran ve barınacak yer sağlayan bir kuruluştur. Aynı zamanda AFESİP bu biçarelerin bu iğrenç ortamlara düşmelerini de önlemekde etkindir. AFESİP Somaly Mam’ın gerçekleşen rüyasıdır.

Genç yaşından itibaren başına gelen, toplum tarafından yok sayılan hastalıklı seks köleliği ve seks trafiği Somaly’nin ruhunda, kafasında ve bedeninde onulmaz yaralar açmıştır. Ama yıkılıp kalmak yerine kendi durumuna düşmüş, düşecek genç bedenlere yardım etmeyi insanlık borcu bilir ve gece gündüz bitmek tükenmek bilmeyen enerji ve aşkla AFESİP’i dünya dimağlarına zerk eder.

Kitap genç, yaşlı, kadın, erkek herkes tarafından okunmalı. Bitince düşünülmeli: Toplumların kudurmuşlukları, ötekinin hayatına ve bedenine saygısızlıkları, gözü dönmüş ben-merkezlilikleri nasıl öğrenilir ya da öğretilir? Peki bu kötü gidişat düzeltilebilir mi? Görev kimin üzerine düşer? Bencileyin cevap olarak “akademik eğitimden önce aslolan aile eğitimidir” diyenlerin sayısı çokmudur acaba?

İnancı, gelenekleri ve vicdanı bir kenara bırakıp yaşamaya başladığımızda, toplumu soysuzluk ve zorbalık kısa sürede kanser misali sarar. Sonra bekleriz ki bir operasyonla toplumun eski sağlığı yerine gelsin. Düşünün; kanser illetinin vücuda saldığı felaketi bir düşünün! Toplumlar özlerinden ayrılır ve hayvani istekler dışında başka hiçbirşeyi göz önünde bulundurmazlarsa kanserden kurtulmanın olanak dahilinde olup olmadığını düşünün!

Her ne olursa olsun akıl sağlığımızı ve insanlığımızı yitirmeden asaletle yaşanan günlere!

One thought on “Yitik Masumiyet – Somaly Mam”

Comments are closed.