Yalnızlık Kederi – Fazıl Say ile Söyleşi

Yalnızlık Kederi isimli kitabını tartışmak için bir grup kitap sever Fazıl Say ile  Skype üzerinden buluşmuştuk.

Genç yaşlardan itibaren sayısız ödüllere layık görülmüş sanatçının Türkiyemiz’den yükselişine övündük, Anadolu gençlerini eğitmek için yaptığı fedakarlıklara parmak ısırdık, ülkesinin has sanatçılarına ve aydınlarına sahip çıkışına alkış tuttuk. Hem sanatını en yüksek başarı notasıyla icra edişine ve hem de düşünceleriyle gündem oluşturmasına gıpta ettik!

En çok da sanat ve kültürü halk katmanlarına yaymaya çalışmasıyla ilgilendik. Sadece dev bir sanatçı değil aynı zamanda hak bellediğini çekinmeden söyleyen bir aydın ve daha da önemlisi özverili bir öğretmen olduğunda hemfikir olduk.

Kitabında yalnızlığın sadece konserden konsere değişik dünya şehirlerine giderkenki teklik değil, aynı zamanda yükselttiği sesine “gelmeyen desteğin” verdiği hazin yalnızlık olduğunu duyumsadık.

O gün sanatçımızla yaptığımız telefon bağlantısıyla yüreğimiz, aklımız ve kulaklarımız ziyafet yaptı. Sesi, yazdığı içtenlikli kitaba yıldız tozu serperken yürek ülkelerimizi baştan başa bir kez daha fethetti!

Bu bağlantı sırasında ambians, hayranı olduğumuz sanatçıyla yarışırcasına sürrealdi! Hafif esintili pırıl pırıl bir havada, dışarda masa başında toplanmış bir grup Yalnızlık Kederi okuyucusu, ünlü sanatçıyla telefonda konuşurken heyecanlı, meraklı ve pürdikkatti!

Sanatçımızın sesinden duyduk ki aydınlar toplumun gidişatında yaşanan olumsuzlukları söylemekle yükümlüdür. Ikiye, belki üçe bölünmüşlük gösteren bir toplumda aydınlar birleştirici olmalıdır. Cehaleti ve ilkelliği, mücadeleci bir kararlılıkla “görmeyen gözlere, duymayan kulaklara ve hissetmeyen yüreklere” akıtmakla mükelleftir.

Ve gördük ki, Fazıl Say’ın üstünlüğü sanatıyla ve aktivizmiyle sınırlı değildir. Sorularımıza verdiği yerli yerinde, açık ve öz cevaplarla, donanımlı ve zeki şahsiyetine hayran kaldık.

Bir sanatçı hem bu kadar başarılı ve tanınmış olacak, hem provadan konsere, bir havaalanından ötekine sürekli yollarda olacak, hem de okurlarına zaman ayırıp soruları bütün mütevaziliğiyle cevaplayacak. Bu tarif olsa olsa Fazıl Say gibi epik ve efsane bir sanatcıya aittir.

Dilerim ki Türkiyemizin asri dervişi Fazıl Say‘ın müziğini ve cüretkar sesini uzun yıllar boyunca duyurmaya devam edelim!

One thought on “Yalnızlık Kederi – Fazıl Say ile Söyleşi”

  1. blogda ki bütün yazılarını zevkle & keyifle okuyorum Fatoş’um ..
    hele ki bu yazın , dillere destan olası ; arşivden çıkartılıp tekrar tekrar okunası olmuş.
    emeğine ,yüreğine sağlık dostum.

Comments are closed.