Dün ofıste benim için ne kadar normal bir gün idiyse, mahallede de o kadar olağanüstü bir günmüş. Akşam iş dönüşü mahalle girişinde gördüğüm iki polis arabasına bir de havadaki durgunluğa pek anlam verememiştim. Daha sonra anlayacaktım ki yanlış bir alarm beklenmedik ölçüde pahalıya patlayabiliyormuş.
Yanlış bir alarmla, filmlerde görüp de “olmayacak şey” dediğimiz pek çok şey aslında olabiliyormuş!
Öğleden sonra saat 1:30 civarı mahallenin üzerinde, neredeyse çatılara dokunacak kadar alçaktan uçan, iki apaçi helikopteri daireler çizmeye başlamış. Bütün mahalle korkunç bir helikopoter gürültüsüyle adeta sallanmış, evler kelimenin tam anlamıyla zangırdamış. Askeri helikopterler öyle yakından uçuyormuş ki komşulardan biri ne olduğunu tam anlayamadığı ilk anlarda, bahçesine mecburi iniş yapan bir helicopterin varlığını düşünmeye başlamış.
Helikopterler mahallede daireler çizedursun polisler de bizim evim çaprazındaki evin önünde birikmeye başlamış. Birkaç tanesi kapıyı çalıp içeriye girerek ev sahibiyle konuşmaya başlamış. Ürpertici bir gerginlik asılıymış havada.
Bu sırada neler olduğunu anlamaya çalışan bir başka komşu TV’yi açmayı akıl etmiş. Yerel haber kanallarından birinde, 300 metre aşağıdaki ana caddeye birikmeye başlayan polis arabaları, ambulanslar ve itfaiye arabalarını görünce korkunç birşeylerin olduğundan, hem de bizim mahalleye yakın bir yerlede vukuu bulduğundan kuşkusu kalmamış. Olayın ilk şaşkınlığını attıktan sonra mahalle lisesinin bomba ihbarı nedeniyle boşaltılmakta olduğunu öğrenmiş.
Acil durum müdahale arabları neden en acı sesleriyle mahallemizin etrafında konuşlanmıştı? İkibin küsur öğrencilik bir lise kısa sürede boşaltılmıştı; gerçekten okulda bomba var mıydı? Özel polis timi okulda bombadan başka ne arıyordu, kimi bulmaya çalışıyordu? Sadece savaş filmlerinde gördüğümüz askeri helikopterler neden mahallemizin üzerinde, hem de bu kadar yakından, uçuyorlardı? Polisler neden çaprazda oturan komşunun evine girip çıkıyordu?
Bu soruların cevabını şu videoyu seyrettikten sonra anlamaya başlayabilirsiniz.
Videoda gördüğünüz, duvara kutu yapıştırmakta olan çocuk, çaprazımızdaki evde yaşıyor. O kutunun üzerinde çocuğun adresi ve büyük harflerle “BOMBA” yazıyor. İki genç, videoyu çektikten sonra kutuyu yapıştırdıkları yerde unutmuşlar!
Ertesi gün oradan geçen bir başka liseli kutuyu görmüş, üzerinde bomba yazdığı halde duvardan çekip çıkarmış ve okula götürmüş. Arkadaşlarına gösterdikten sonra kutuyu geridönüşüm variline atmış. Varilde bomba yazılı kutuyu gören bazı öğrenciler panik olmuş ve okul yönetimine haber vermiş. Okul acil hattı arayınca olaylar hızla gelişmiş. Önce, birkaç dakika içinde, bomba imha ekibi ve özel polis timi köpeklerle okulda belirmiş. Okul boşaltılırken bomba imha ekibi kutuyu ve olası diğer bomba ihtimalini araştırmış. Polislerin videodaki çocuğun evini bulması hiç de zor olmamış çünkü kutuda adres yazılıymış!
Film senaryosu tadındaki bu trajikomik bomba olayını bir de biz gözden geçirelim:
İki çocuk video çekmek için, üzerinde bomba yazan bir kutuyu duvara yapıştırır. Videoyu çekerler, kutuyu duvarda unutur eve dönerek çektikleri videoyu edit ederler.
Ertesi gün bir lise öğrencisi okula giderken bobma yazan kutuyu görüp eğlence olsun diye okula götürür!
Sonra olaylar hızla gelişi ve koca bir okul boşaltılır.
Bomba imha ekipleri, özel köpekli polis timi, askeri helikopterler, ambulanslar ve itfaiye araçları anında alarma geçirilir.
Ortada bomba yoktur ama boş kutunun içindeki bomba korkusu epey külfetlidir!
Ve bütün bunlar mahallemizde büyüyen iki arkadaştan birinin başına gelir!
Apaçiler o gün duvara kutu yapıştıran gencin okulu üzerinde de dönmüşler (kendisi mahalledeki liseye değil 10 dakika uzakta başka bir liseye gidiyor). O lisenin öğretmenleri ve öğrenciler de az kalsın alarma geçiriliyormuş!
Polisler o gün komşu çocuğun peşini bırakmamışlar. Hem ailesini hem de kendisini iyice sorguya çekmişler. Önce olayı anlatmasını istemişler sonra videoyu dikkatle seyretmişler. Bir daha böyle bir yanlışlığa mahal verilmemesi için 15 yaşındaki bu gencin nerelerde ve nasıl video çekebileceğini tavsiye edip ayrılmışlar.
O gün mahalle bu olay nedeniyle dehşet veren ses ve görüntülere maruz kalmış. İki gencin küçük bir unutkanlığı büyük bir yanlış alarma neden olmuş. Unutkanlığın manifestosu apaçiler, bomba imhacıları, polisler, köpekli özel tim, ambulans ve itfaiye arabaları olmuş.
Gerçek alarm olup trajedi yaşanacağına, yanlış alarmla trajikomik anlar yaşamak ehvendir derken şunu da belirteyim: Bu olayı ilk dinlediğimde çok gerilmiştim. Daha sonra her dinleyişimde kahkahalara boğuldum çünkü böyle bir olay gelse gelse benim etrafımda yaşayanların başına gelebilirdi!
Untkanlık, şaka, espri veya metaforların bomba kadar tehlikeli algılanacak bir yaşam gerçekliği içindeyiz.
Bu örneklere Türkiye de yaşananlar dan çok malzeme çıkabilir.
Gerçeği algılamak pekçok toplumda günden güne zorlaşıyor.
Hepimize doğr ve net algılamalar dileğiyle.
Sevgi Özkan