Güzelliğin Evrimi üzerine bir çalışma yapıldı. Bu çalışmada güzellik nasıl tanımlandı bilmiyorum ama kişiden kişiye değişen soyut bir kavramdan söz ediyoruz.

Her ne kadar soyut olsa da, güzellik toplumların güdümündedir.

Toplum beden ölçülerini, modayı, makyajı, süslenmeyi ve genel anlamda dış görünüşü dikte eder. Genlerle (ırsiyetle) gelen yüz simetrisi ve vücut oranı ile birleşerek güzelliğin “kabul gören” tanımı ortaya çıkar. Altmış yıl öncesinin güzel kadını etine dolgun, belki biraz hantal görünüşlü fakat sevimli kadın modeliyken,  bugün güzellik tanımı kırılacak kadar zayıf ve donuk bakışlı kadınlar tarafından yapılmaktadır..

Güzellik evrimi araştırması yapılırken toplumun kabul ettiği güzellik tanımı baz alınmış olmalı. Moda ve kozmetik merkezi Paris’te gerçekleştirilen çalışmada evrimle değişen güzellik araştırıldı. Sonuçlara göre evrimsel değişiklikle kadınlar daha çekici hale geldi.

Güzelliğin Evrimi Araştırması

Helsinki Üniversitesinde yapılan güzelliğin evrimi araştırmasına 1233 kadın ve 997 erkek katıldı. Çalışma sırasında katılımcıların geçmiş 40 yıldaki hallerine bakılırken, bazı parametreler göz önünde bulunduruldu ve şimdiki halleriyle kıyaslamalar yapıldı. İlk bakışta görülen en çarpıcı şey, çok güzel kadınların doğurgan olmasıydı. Çok güzel olarak nitelenen kadınlar diğer kadınlara oranla yüzde 16 daha fazla doğurgan bulundu.

Adelaide Üniversitesinin evrim uzmanı “Evrim perspektifinden bakıldığında kadın daha güzel ve alımlı oldu ama aynı sonucu erkekler için göremiyoruz.” diyor. Çalışmanın bir diğer sonucu da güzelliğin çocuk doğurma sayısıyla korelasyonu. Çok güzel kadınların çok çocuk doğurduğu bulgulandı fakat bu sonuç yakışıklı erkekler için geçerli bulunmadı.

Çalışmaya bağlı olarak yapılan istatistiksel hesaplamalar, güzel ve yakışıklı ebeveynlerden doğan çocukların kız erkek oranında enteresan bir farklılık da buldu. Buna göre çekici anababadan doğan çocuklarda, kız çocuk sayısı erkeklere göre daha fazlaydı.

Güzelliğin evrimi çalışması kadın ve erkeklerin eşlerini neye göre seçtiklerini de değerlendirdi. Kadınların erkekte çekici dış görünüşten ziyade karakter aradığını gösterdi. Buna karşın erkeklerin kadında ilk önce güzellik ve cazibe aradığı ortaya çıktı!

Halktan bir gözlemci olarak bana güzelliğin evrimi hakkında ne düşündüğümü sorsalardı, kadının da erkeğin de daha gösterişli ve alımlı olduğunu söylerdim.  Oysa araştırmacılar “Evrimle gelen değişiklik sadece kadınları daha alımlı yaptı!” diyor.

Kadınlar erkekte karakter, erkekler kadında cazibe aramaya devam ettikçe, güzelliğin evrimsel değişimi aynı yönde gideceğe benziyor.