Bir Kadınım! Meraklıyım!

Ben bir Halk Sağlığı analistiyim. Aynı zamanda meraklı bir kadınım!

İşim için kısaca, devasa sayıları herkesin anlayacağı şekle sokup, bilgiye dönüştürmek denebilir. Sıra analiz işlemlerine gelene kadar verinin proje ekibi tarafından toplanması gerekir ve bu işi ben yönlendiririm. Bunun için her ay belli sayida yeni doğum yapmış anneler seçer anket göndeririz.

Sorulan sorular çok ve çeşitlidir fakat amaç hamileliklerinten önce, hamilelik sırasında ve sonunda anne ve bebek sağlığı ile ilgili bilgi toplamaktır. Amaç yıldan yıla değişebilecek gidişatı görmek ve nerelerde eksiklik var; kadın ve çocuk sağlığı için neler değiştirilmeli; nelere dikkat edilmeli; günün ihtiyacı olan şeyler nedir, vs. gibi sorulara ışık tutmaktır.

Ortaya çıkan veriler analiz edildikten sonra üzerinde durulması gerekenleri  eyalet meclisine iletilirim ki gerekli önlemler alınsın; gerekli programlar düşünülsün  dizayn edilsin;  başlatılsın. Anketleri dolduran kadınlar isterlerse en son sayfada bize yorum yazabilirler.

Daha önce de söylediğim gibi işim bu anketlerin doldurulması ve verinin bilgisayara girilmesinden ziyade en sonunda toplanan matematiksel verinin analizdir, yani genel anlamda teknik kısmıdır.

Ama ben bir kadınım ve kadınları ilgilendiren konularda oldukça meraklıyım!

Umarım aynı zamanda duyarlı bir kadın! O yorumları atlayıp sayıların içine dalıvermek kadınlara haksızlık gibi gelir! İşte bu yüzden anketlerin yorum kısmında kadınların el yazısıyla yazdığı yorumları okurum. Ve  elime analitik sonuçlardan daha önemli bulgular geçmiş olacağına inanırım.

Sosyal ve ekonomik durumu iyi olan çogunluk kadın birkaç beylik laf edip teşekkürle bitirir yorumlarını. Ama ya ötekiler? İşte o “öteki” gruptakilerin yazdıkları içimi acıtır..

Hangilerinden bahsetmeliyim?

Çok genç yaşta anne oluvermiş “bebek anneler” mi?

İngilizce bilmeyen Latin kadınlar mı?

Sağlık sigortası olmayan fakirler mi?

Kocasından veya birlikte olduğu şahıstan dayak yiyenler mi?

Hamilelik bakımı alamamış üzgün anneler mi?

Cahilliği yüzünden bebeğine viral hastalık geçiren – şimdi vicdanı sızlayan kadınlar mı?

Hamilelik sonrası cinnet geçirdiğini sanıp feryat figan yardım isteyenler mi?

Uyuşturucu müpteası eğitimsiz anneler mi?

Doğuştan özürlü bebeklerin anneleri mi?

Benim işim sayılarla oynayarak veriyi kullanılır hale getirmektir. Ama yorumlara bakıp kadınları duymadan, onlara istedikleri bilgileri sunmadan, dileklerini gereken mercilere iltemeden anket verisi toplamak bence toplanan bilgiyi güdük bırakır!

Bütün bunları söyledikten sonra asıl merakıma gelelim!

Türkiyeli hemcinsleriminin doğurganlık ve ana/çocuk sağlığı konusunda nerede olduklarını bilmek isterim! Elimde olsa irdelemek ve yardım etmek istediğim konuların bazıları:

  • Doğurgan kadınların hamilelik sırasında yeterli bakım görüp görmedikleri!
  • İstedikleri zaman hamilelik bakımına başlayıp başlamadıkları!
  • Hamilelik sırasında ve sonrasında fiziksel, duygusal, cinsel tacize maruz kalıp kalmadıkları.
  • Bilerek ve isteyerek mi hamile kaldıkları!
  • Sosyal ve ekonomik durumun hamilelikleri sırasında ve sonrasında yaşam standardlarını nasıl etkilediği!
  • Manevi desteklerinin olup olmadığı!
  • Hamilelikten sonra doğum kontrolü kullanmanın gerekliliğini bilip bilmedikleri!
  • Kürtaj konusunun neresinde oldukları ve kürtaj istatistikleri.

Türkiyeli hemcinslerimle ilgili çok şey öğrenmek isterdim! Ama sayılardan öğreneceklerimden çok el yazılarında bulmak isterdim hamileliklerine ait tecrübelerini! Dedim ya.. Meraklı bir kadınım!