Roman veya Kurgu veya Fiksiyon

Roman, kurgu, fiksiyon

İster roman diyelim, ister kurgu, ister fiksiyon sonuçta hepsi aynı kapıya çıkar ve hayal aleminde bir noktayı doyurur!

Roman (fiksiyon) bir kurgudur. Roman okumak bilgi açlığını gidermekten çok stresten arınmaya yarayan bir aktivitedir çünkü hayal alemini geliştirir, zenginleştirir. Dolayısıyla hayata ilgimizi arttırır.

Romanın merkezinde çoğu kez gerçekler yoktur; hayal vardır! “Acaba bu yaşanmış bir olay mı?” diye düşündüğümüz romanlar, yazarın becerisinden dolayı gerçekmiş gibi algılanır. Ama çok iyi biliyoruz ki roman sadece bir kurgudur! Yazarın kurgusunu okuyan, kendince algılayan, bilimsel bir titizlikle çözen okuyuculara ihtiyaç vardır.

Roman okurken özünü anlamaya çalışırız. Aynı şekilde hayatın özünü de anlamaya çalışmıyor muyuz? Kurgu okurken hem kendimizle hem de etrafımızla ilgili yeni perspektif (bakış acısı) geliştiririz, farklı alemlerde hissederiz ki bu da stres azaltmanın iyi bir yoludur. Kurgular ille de -yaşadığımız ya da yaşamakta olduğumuz- deneyimlerle bağ kurdurur.

Kurgunun  içine daldığımızda düşünceler, hisler ve inançlar yeniden gözden geçirilir. Empati kurmamıza yardım eder. Birçok kez okuyucu romanın içinde bir kahramana dönüşür ve bir sonraki adımın ne olacağını tahmin etmeye çalışır (beyin teorisi).

Ama şu da bir gerçektir ki kadınlar daha çok kurgu, erkeklerse kurgu-olmayan yayınlara eğilimlidir.

Roman bizleri daha duygusal, anlayışlı, toplumsal bireyler haline getirebilir. Eğer bir romanda aradığınızı bulamadıysanız, diğerlerini deneyin. Romana şans verin! Adı ister roman olsun, ister fiksiyon isterse kurgu sonuçta okumak iyidir!