Kadın, Maneviyat ve Huzur

 

ABD’de yapılan bir çalışmaya göre: 40-55 yaş aralığındaki bir kadının mutlu olabilmesi için yılda 120 bin dolar gelirli bir Kaliforniya hanehalkında yaşıyor olması, organik meyve ve sebzeyle beslenmesi ve haftada 6 kez egzersiz yapması gerekiyor.

Ben bu sonuçlarda maneviyat göremedim, ama maddiyat bol!

Modern ve dindar kelimelerini aynı cümlede görmeye alışkın olmasak da, hem modern hem de dindar bir ailede yetiştirilmiş birisi olarak hayatın sadece para kazanmak, spor yapmaktan ve yemekten ibaret olduğuna inanmıyorum. Aynı zamanda biraz din ve maneviyatın gerekliliğinden yanayım ki hayata pozitif katkısı olsun.

ABD’de yapılan bir başka bilimsel çalışmaya göre kiliseye devam edenlerin sağlıklı bir yaşam seçmeye yöneldikleri açıkça görülmüştü. Örneğin alkol ve sigaradan  uzak durmak, ibadet ve dua ederek huzur ve mutluluk hissetmeleri gibi.

Bir başka çalışma ise doktorlar üzerinde yapılmış ve katılan doktorların yüzde 56’si, din ve maneviyatın insan sağlığını olumlu yönde etkilediğinde hemfikir olmuştu.

Din ve maneviyat bizleri nasıl mutlu ediyor, nasıl huzurlu ve tatminkar hissettiriyor konusunu bilimsel yönden açıklamaya çalışanların ve tartışma gruplarının sayısı epeyce yüksek.

Bazı şeyleri bilimsel yönden irdelemek ve somut çıktılar bulmaya çalışmak gereksiz bir çaba bence. Manevi hisler inançtan ileri gelir ve doyuma ulaştırır.

Mutlu olmak için Kaliforniya’da yaşayıp belirli bir gelir grubunda bulunmak ve sağlıklı alışkanlıklara sahip olmaktan öte birşeylere gereksinim olduğunu düşünüyorum.

Düzenli spor yapan, sağlıklı ve dengeli beslenen bir kadınım ve mutluluğun salt materyalden geçtiğine hiç inamadım, inanmıyorum.

Bence gerçek varlık, manevi düşüncelerin ucundan damlayan sağlık, mutluluk ve huzurdur.

Sağlık ve huzur dolu günler dilerim.

 

 

 

 

 

 

One thought on “Kadın, Maneviyat ve Huzur”

  1. Katılıyorum. Maneviyatın verdiği güçle sorunları aşma noktasında daha kuvvetli durabiliyor insan hayatta. Sevgi, ilahî, ailevî, mecazî her konuda kuvvet veriyor ve bu zamanda bulunması da yaşanması da çok zor. Körleşmiş gönüller, diğergamlıktan uzak, samimiyetsiz yaklaşımlarla daha bir sertleşip hoşgörüsüz hâle geliyoruz yazık ki…

Comments are closed.