Tattoo Bağımlılığı

Tattoo bağımlılığı diye birşey var mı?

Tattoo yaptırmış insanlarla yaptığım sohbetlerden çıkardığım sonuç tattoonun patates çipsi yemek gibi birşey olduğudur! Bilirsiniz, patates çipsinden bir tane yedikten sonra durmak imkansızdır. Aynı şekilde, bir kez tattoo yaptırdıktan sonra tekrar tekrar yaptırmak için önüne geçilmez bir istek duyulduğunu söylüyorlar.. Bir tane tattoodan sonra yenileri için bahane aranıyormuş! Tattoo bağımlılık yapıyor, bence!

Tattoo bağımlıları iğnenin acısına ve adrenaline oto-bağışıklık tepkisi veriyorlar. Bununla da bitmiyor, vücutlarının görülen yerlerindeki tattoolarla ilgi çekiyorlar ve ilgi açlığını gideriyorlar şeklinde iddialar var. Bana sorarsanız tattoo yaptıranlar ilgiden çok cilt enfeksiyonlarına ve kan ile geçen viral rahatsızlıklara maruz kalma şanslarını arttırıyor!

“Tattoo bağımlılık yapar mı?” sorusuna uzmanlardan değişik cevaplar geliyor. Bence bu soru uzmanlara değil, tattoo yaptıranlara sorulmalıdır.  Maalesef bu konuda yapılan çalışmalar oldukça yetersiz.

Tattoo sevdalılarının neden art arda tattoo ile boyandıklarını bilmek için uzmanlara danışıldığında ortak birkaç düşünce çıkmış ortaya. Bunlar;  psikolojik, psikososyal ve sosyal faktörler olarak sıralanabilir.

Psikolojik faktörlerin ardında adrenalin patlaması, endorphin (iç uyuşturucu) ve ağrı bağımlılığı bulunuyor.

Adrenalin, yüksek dozda korku ve acıya maruz kaldığımızda böbreklerin üzerindeki bir bölgeden salgıladığımız hormondur.  Adrenalin kan basıncını arttırırken kalp atışını hızlandırır, vücutta ve beyinde bir sıra reaksiyonlar oluşturduktan sonra hareketleri yavaşlatır, donuk ve sabit hale getirir, acıya dayanmayı kolaylaştırır. Yani acıya ve korkuya tepki olarak adrenalin salgılarız. Adrenalin daha sonra kafada rahatlama sağlar ve bir çeşit bağımlılık oluşturur. Dolayısıyla tattoo yapılırken duyulan acıya bir çeşit bağımlılık duyulur.

Endofrin ise beyinden salgılanır. Acıya direkt karşı koymayı kolaylaştırır. Endofrin insana high etkisi (kafası iyi olması) yapar. Dolayısıyla o duyguyu tekrar tekrar hissetmek için tattoo yaptırma düşüncesi hasıl olur.

Acı ve ağrı bağımlılığı bazı insanlarda terapi mutluluğu yaratarak duygusal ve mental (akli) stresten arınma hissettirebilir.

Psikososyal boyutta bakıldığında sosyal çekingenlikleri olanların ilgi arayışını doyurduğu söyleniyor. Tattoo birbirine yabancı insanların konuşmaya başlamasına ve sosyalleşmesine fırsat verebilir deniyor.

Kendini ifade etme güdüsü ve sanatsal özgürlük de tattoo yaptırmanın gerisindeki nedenler olabilir diye düşünülüyor. Her tattoonun bir anlamı vardır. Vücutlarının görünen bölgelerinde bulunan tattoolarla dış dünyaya kim olduklarını, ne düşündüklerini, ne tür bir duruş sergilediklerini kolayca duyurma imkanı sunabilir deniyor.

Otoriteye isyan niyetiyle tattoo yaptıranların sayısı da azımsanamaz. Çok genç olanlar anneye babaya baş kaldırmak için tattoo yaptırırken, diğerleri siyasi ve politik duruş sergilemek için harita ve bayrak gibi objeleri seçebilir.

Spiritüel olma kaygısı ile tattoo yaptıranlar belki de binlerce yıl önce vücutlarında hayvan tattoolarıyla gömülen mumyalara atıfta bulunuyorlardır. Çünkü milattan önceye ait mumyaların vücutlarında görülen tattooların amacı tamamen tinseldi.

2008 yılında Michigan Forenzik Psikiatri Merkezinde yapılan bir  çalışmanın sonuçlarına göre tattoo yaptıranların küçük bir kısmını antisosyal kişiler, madde bağımlıları ve intihar eğilimlilerinin oluşturduğu bulgulandı.  Yalnız bunun tattoo yaptıran nüfusa oranla küçük bir yüzde olduğu vurgulanıyor.

Herkesin tattoo yaptırmakta farklı nedeni olabilir. Ancak şimdiye kadar konuştuğum tattoolu insanların birleştiği ortak bir nokta var, o da tattoonun bağımlılık yaptığını düşünmeleridir.

Dünyanın en çok tattoolu insanlarından biri olarak bilinen Tom Leppard vücudundaki renk ve desenleri dünyaya göstermeden önce tam 20 yıl saklanmış.  Uzmanlar Leppard’ın hem acıya hem de münzevi hayata dayanması için tattoo bağımlısı olması gerektiğini düşünüyor.

Bu yazıyı bir açık hava kafede yazarken, birbirine tamamen yabancı iki dövmeli (tattoolu) karşılıklı iki masadan konuşmaya başladı. Konu: Birbirlerinin kollarında ve bacaklarında gördükleri tattoolardı! Söylediklerine göre her ikisinin de kanında Cherokee (yerli Amerikan) kanı varmış. Bunlardan bir tanesinin her iki omzunda kocaman birer Cherokee sembolü vardı. Diğeri de aynı sembolü yaptırmayı düşündüğünü söyleyerek konuşmaya girdi.  Ve tattolarından uzun uzadıya konuştular.

İtalyan Alplerinde donarak ölmüş, ve günümüze kadar hemen hiç bozulmadan kalmış Ötzi ismindeki Bakır Çağı adamını bilirsiniz.. Yaklaşık 5000 yıldır buzların altında kalmış bir cesetten bahsediyoruz.. Bu ceset ile ilgili en çarpıcı şeylerden biri (çok iyi korunduğu için) derisinde görülebilen dövmelerdir. Vücudununda, özellikle eklemlerde, 50 değişik dövme bulunan Ötzi en eski dövmeli insan olarak bilinir. Ancak Ötzi’nin bu dövmeleri tedavi ve terapi için yaptırdığı düşünülmektedir. Çünkü tüm dövmeler eklemlerde ya da eklemlere yakın yerlerde bulunmaktadır. Yani o zamanlar romatizma cinsinden ağrılarından kurtulmak için dövme yaptırmış olabilir.. Bugün yaptırılan dövmeler sembol ve dokorasyon içindir ama belki de terapisel bir yanı da vardır bu işlemin.. Ne dersiniz?

Yukarıda söz ettiğim şeylerden en az ikisini kendimce kanıtlanmış oldum: Yabancı iki insan arasında anında sosyallik kuruldu ve inandıkları şeyi vücutlarında sergileme güdüsünden bahsettiler.

Ben başından beri tattoonun bağımlılık yaptığına inanıyorum, ve bu fikrim sabit! Bu yüzden vücudumda hiç tattoo düşünmedim. Bir de, düşünsenize, tattoolar yaş ilerledikçe nasıl sarkıp, buruşarak yeni desenler oluştururlar!

Tattoo (Dövme) ve Piercing Hakkında Diğer Yazılar

Dövme Yaptırmadan Önce 2 Kere Düşün

Tattoo (Dövme) Mürekkebinde Ne Var?

Ruhsatsız Dövme Dükkanından Koşarak Uzaklaş

Piercing Nedir

Piercing Risklerini Sayalım