Sakınmamız Gereken Sağlıklı Yiyecekler

Öğlen tatillerinde halk sağlığı çalışanlarının kendi konuları dışında da bilgilenmelerini sağlamak için kısa seminerler verilir. Geçtiğimiz günlerde bu seminerlerden birine katıldım. Seminerin başlığı “Sakınmamız Gereken Sağlıklı Yiyecekler” olarak belirlenmişti. Doğal olarak ilgimi çekti.

Bu seminerde gıda maddeleriyle ilgili zaten bildiğim bazı şeyleri tekrar duydum ama bazıları yeni bilgiydi ve şok ediciydi.

Marketlerde “Yağsız!”, “Tamamen doğal!”, “Vitaminle zenginleştirilmiş!” gibi etiketli ürünler görürüz. “Üzerinde bu şekilde mesajlar olan mamuller genelde yarar yerine zarar verir!” diyor diyetisyenler. Ve ekliyorlar “Gıda endüstrisi ürünleri tanıtmak ve satış taktiği olarak bu tür mesajlar verir. Hangisinin doğru hangisinin yanıltıcı olduğunu anlamak biz tüketicilere düşer!” Wow! Bence işimiz zor!

Neden zor? Çünkü ürünlerin üzerindeki besin maddelerini okumamız öneriliyor. Buna en güzel örnek enerji veren yiyeceklerin çoğunun üzerine “yüksek protein” ya da “vitamin ve mineral deposu” gibi ibareler yazmasına karşın, besin çizelgesine bakıldığında şeker ve tuz ile dolu olduğu görülebilir.

Diyetisyenler az yağlı ya da yağsız gıda maddeleri alırken de dikkatli olmak gerektiğini söylüyor.

Bir ürün yağsız olabilir ama içinden alınan yağa karşılık şeker ve diğer lezzet verici maddelerle takviye edilmiş olabilir ki bu da gıda maddesini değersiz hale getirir.

“Sebze reyonunda ürünlerin üzerinde çizelge veya etiket olmayacağı için, seçim daha farklı yapılmalıdır” diyen diyetisyenler sebze renklerinin seçim için rehberlik yapabileceğini hatırlatıyor.

Göbek salata (iceberg marul), renk göz önünde bulundurularak yapılacak seçime bir örnek. Göbek salata pek fazla vitamin ve mineral içermiyor, çok büyük bir bölümü sudan oluşuyor. Tüketici mineral, vitamin ve fotokimyasal değeri yüksek sebzeler arıyorsa daha koyu renkli olanlara yönelmeli. Örneğin karalahana, kıvırcık salata, ıspanak ya da kırmızı lahana, göbek salataya göre daha çok besin değeri barındırıyor.

Öyleyse markette ürünlerin üzerinde dikkat çekici şekilde yazılmış, cazip mesajları gördükten sonra bir de “içindekiler” kısmına bakarak şeker ve sodyum ile pomplanmış oldup olmadığına dikkat etmek gerekli. Sebze alışverişinde de koyu renkli olanların daha değerli olduğunu akıldan çıkarmamalı. Böylece “o çeşitsağlıklı diye dikte edilen yiyeceklerden sakınmış oluruz!

Kısacası “Sakınmamız gereken sağlıklı yiyeceklerden” haberdar olun, gıda endüstrisinin kelime oyunlarına gelmeyin.

Yiyeceklerin Etiketlerini Okuyor musunuz?

 

 

 

 

2 thoughts on “Sakınmamız Gereken Sağlıklı Yiyecekler”

  1. Marketlerden alırken,gıdanın yapısına dikkat etmek lazım.Mesela,hazır çorbalarda monosodyum fosfat vardır.Buna katkı maddesi değilde,kıvam artırıcı derler.Bunun diğer adı:çin tuzudur.Bu vucut mukavemetini kırdığı gibi,pankreas ve karaciğer yetmezliği yapar.Bunu özelliği nedir?Konulduğu gıdayı çok lezzetli yapar.Bu,tatlılara,tuzlulara,etlere,dönere,dondurmaya ve herşeye katılır.Bir yiyen bir daha yer.Ayrıca gıda reyonlarından alırken,gıdanın yapısını ve son tüketim tarihinede bakmak lazım.Saygılarımla.

Comments are closed.