Sosyal Medyada Neler Kazanıyoruz?

Facebook‘ta arkadaş sayısını, Twitter’da takipçileri, LinkedIn’de bağlantıları, diğer sosyal medyalarda tanıdıkları, hayranları, avcıları, serüvencileri, takipçileri, iz sürenleri ve ötesini arttırarak gerçek anlamda başarı mı kazanıyoruz?

Yoksa kendimizi mi kandırıyoruz?

Sosyal Medya siteleri haberleşme, pazarlama, ticaret, siyaset, ekonomi, ve diğer alanlarda hayatımızı yönlendiriyor ve yönlendirmeye devam edecekler. Her birini amacına göre ve yerinde kullandığımızda paha biçilmez araçlardır. Ama çoğumuz bunlara eğlence ve vakit öldürme amaçlı kapılarak kısa sürede tutku haline dönüştürüyoruz. Sonuç olarak boşa harcanan zamana katsayı yaptırıyoruz.

  • Eğer amaç “büyüme oyunu” oynamaksa, bilerek ve isteyerek oynuyor ve takipçi sayımızın lineer artışını görüyorsak, oyunda başarılıyız.
  • Eğer amaç başarıya ulaşmak uğruna takipçilerde, bağlantı ve arkadaşlarda artış görmekse, para kazanmak veya toplumsal katkı icin uğraşıyorsak yine başarılıyız.
  • Eğer amaç sevgili bulmak, yetişkin ortamlarında sanal keyif yaşamaksa bu durumda kazanç ya da kaybın ne anlam içerdiğini yeniden düşünmek gerekebilir..

Belki de Sosyal Medya ya da Internet söz konusu olduğunda üzerinde düşünülecek konulardan bazıları şunlardır:

  • Yoğunlaştığımız Sosyal Medya siteleri hayatımızda olumlu ve gözle görülebilir değişiklikler yaratıyor mu?
  • Bu aktivite amacımıza ulaşmamız için gerekli mi?
  • Harcadığımız zamanın kendimize ve/veya etrafımızdakilere yararı var mı?

Sosyal Medyada zaman öldürmenin ötesinde neler yapabiliriz?

Mesleki açıdan müşteri hedeflemek: Sosyal medyada milyonlarca insan bir anlamda avlanmayı bekliyor! Satmaya çalıştığımız bir mal, tanıttığımız bir servis, dağıtılmayı bekleyen bilgi ya da paylaşılacak bir haber, sosyal ağlarda müşteriler tarafından beklenmektedir.  Önemli olan hangi sitede kimleri hedeflediğimizin bilincinde olmaktır.

Sosyal Medyada müşteriye kolayca görünmek: Müşterinin ne istediğini bilerek, doğrudan o gruplara yönelebilmek kolaydır ve kısa sürede birçok müşteri tarafından görülebilmek mümkündür. Bu işlem eskiden email ile yapılıyordu; email hala geçerli bir iletişim aracı ama hedeflere yönelmek için en kolay, çabuk ve güvenilir yöntem artık Sosyal ağlardır.

Sosyal Meyada müşterilerle anlamlı ve şahsi ilişkiler kurmak: Sosyal Medyada aktif olmak demek bir anlamda mahallede iyi tanınan, bilinen, aranan söz sahibi bir komşu olmaya benzer. Bir süre ortalıkta görülmeyen site sakinini diğerleri arumaya başlar. Bu da mesleki açıdan bir pozitiftir çünkü sonuçta müşteriyle iyi ilişkiler kurulduğunun bir delilidir.

Sosyal Meyda stratejisi geliştirirken şu sitelerin özelliklerine dikkat etmekte fayda olabilir:
  • Pinterest: Kadınların ve yeni annelerin çoğunlukta olduğu bir sitedir
  • Twitter: Zenginlerden oluştuğu iddia edilir >>> Twitter’in gücüne inanıyorum!
  • Facebook: Yaşlıların çoğunlukta olduğu bilinir Oy Feyz!
  • Digg: Eğitim seviyesi en yüksek sosyal ağdır
  • StumbleUpon: Grafik tasarımcıları için bulunmaz bir mekandır
  • LinkedIn: Yüzde 58’i erkeklerden oluşan bu sitenin sakinleri genelde 25-54 yaş aralığındaki profesyonellerden oluşur
  • Tumblr: En popüler blog sitelerinden biridir.
  • Scoop.it: Blogcuların tercih ettiği bir başka blog ortamıdır.
  • Instagram: Kullanıcılarının dörtte biri 18 yaşın altındaki fotoğraf paylaşım sitesidir
  • Google+: Yüzde 63’g 25 yaşındaki genç erkeklerden oluşan bir sitedir
  • Snapshot: En yeni sosyal ağlardan biri ve neredeyse sadece gençlerin kullandığı bir ortam. Burada mesajlar en fazla 6 saniye kalıyor ve daha sonra hiç bir iz bırakmadan siliniyor. Yani bir mesajlaşma ortamı. Facebook bu sosyal medyanın peşinde. 3 milyar dolara satın almanın peşinde.
    Sosyal Medyada neler kazandığımızı ya da kazanmamız gerektiğini bilirsek belki böyle güçlü bir ortamı daha akıllıca ve yapıcı amaçlar için kullanmak adına harekete geçebiliriz. Hepimize bol şans!