Kimyasal Maddelerle Çocukları ve Bebekleri Zehirliyor muyuz?

Gerçekten kimyasal maddelerle çocukları ve bebekleri zehirliyor muyuz?

Son zamanlarda ABD’de tıbbi bir muamma gündemde. Cevap bulmaya çalışılan soru; çevrede, yemeklerde, oyuncaklarda, boyalarda, havada veya suda bulunabilecek kimyasal maddelerin bebekleri ve çocukları yetişkinlerden daha çok etkileyip etkilemediği.

ABD’nin belirli yerlerinde aniden ve topluca çıkan çocuk kanser vakaları halk sağlığı ve tıp yetkililerini telaşlandırdı. Örneğin Nevada eyaletinin Fallon yerleşim merkezi çölün orta yerinde küçük bir kasabadır. Son 5 yılda toplam 15 çocuğun kan kanserine yakalanması hem Fallon camiasını hem de ulusal alanda sağlıkçıları alarma geçirdi.

Son yıllarda çocuklarda kanser vakalarındaki artışa paralel olarak astım, ve şeker gibi kronik hastalıklarla öğrenme güçlüğü dizorderleri artış gösterdi. Bilim adamları ve sağlıkçılar araştırmaya başladılar ve çeşitli gruplar tarafından değişik çalışmalar sürdürülüyor.

Bir çalışmanın veri analiz sonuçlarına göre, ana rahminde ceninin, yeni doğmuş bebeklerin ve çocukların yetişkinlere oranla kimyasal maddelerden daha fazla etkilendiklerini ortaya koymaya uğraşıyor. Kullandıkları sofistike aletlerle yaptıkları kan ve idrar testlerinde çocukların vücudunda bulunan kimyasal maddeler tespit ediliyor. ABD’de en çok kullanılan 3000 kimyasal maddenin sadece yüzde 10’unun çocukların vücuduna etkisi test edilmiş durumda. Ve çocukların yetişkinlere göre daha zayıf ve savunmasız olduğu biliniyor. Bunun bir nedeni çocukların ağırlıkları göz önünde bulundurulduğunda yetişkinlerden daha çok yedikeleri, daha çok su ve diğer sıvılardan tükettikleri, ve daha fazla hava tenefüs ettikleri. Diğer bir nedense çocuklar parkta, çarşıda, okulda yerlerde oynuyorlar, ellerini sürekli ağızlarına götürüyorlar ve böylece toksinler ağızlarından vücutlarına kolayca transfer edilmiş oluyor.

Bir başka bilimsel çalışma New York’ta 500 hamile kadın üzerinde yapılmakta. Bu çalışma bebekler dünyaya geldikten sonra da devam edecek. Annenin hamileyken maruz kaldığı kimyasal maddelerle bebeklerinde ya da çocuklarında oluşabilecek astım, kanser veya öğrenme güçlüğü gibi sorunlar arasında alaka olup olmadığı bulgulanacak.

Şunu belirtmekte yarar var:

Hamilelik sırasında annenin maruz kaldığı toksinler çocuğunun ileride hasta olacağına ait hiç bir varsayıma götürmez. Önemli olan ne kadar toksine hangi süre boyunca maruz kalındığı. Çalışmaların çoğu da bu süre ve toksin yoğunluğu arasındaki bağlanatıyı bulgulamaya çalışıyor. Eğer hamileliğin ilk başlarında zararlı kimyasal maddelere maruz kalındıysa düşüklere neden olabileceği gibi, ilerlemiş hamileliklerde bu  doğumla gelen bozukluklara neden olabiliyor.

Yıllar önce ABD’de yapılan kurşun bilimsel çalışması, çocukların sağlığını korumak adına devir açmıştı. Bu çalışma evlerde ve okullarda kullanılan boyalar ve diğer materyallerde bulunan kurşunun çocuklarda öğrenme bozukluklarına, ve düşük zekaya neden olduğunu bulgulanmıştı. Çalışma sonuçları doğrultusunda alınan önlemlerle, örneğin iç mekanlarda kurşunsuz boya kullanımı, çocuklarda IQ test skorlarında artış kaydedildi.

Bilim adamları her ortamda toksinler bulunabileceğini belirtiyor. Doğmamış bebeklerin, yeni doğanların ve küçük çocukların maruz kaldığı toksinler nelerdir, nerede bulunurlar, hangi bünyeleri daha fazla etkiler gibi birçok soru henüz cevapsız. Bu sorulara cevap bulmak için 100 bin çocuk üzerinde çalışma yapmak üzere ABD Kongresinden izin ve fon almaya çalışan bir grup doktor ve bilimadamı, yapacakları çalışmanın uzun süreli olacağını ve bulguların çocukların sağlığını toksinlere karşı korumakta büyük bir kaynak oluşturacağını söylüyorlar.

Kimyasal maddelerle çocukları ve bebekleri zehirliyor olabiliriz. Sorularımıza cevap bulma sürecinde anababaların kimyasal maddelere ve toksinlere karşı sağduyulu olmaları ve gerektiği şekilde hassasiyet göstermeleri öneriliyor.

Hamileler Haşere İlacından Uzak Durun