Akıl Hastalığı Seminerinde Neler Konuşuldu?



Akıl hastalıkları ile ilgili bu yazımı yazarken, okuyucunun tam olarak hangi konuda eğitilmiş olduğumu soracağını düşünerek,  mesleğimi açıklayarak söze başlamak istedim. Ben bir halk sağlığı profesyoneliyim. Halk sağlığı ne ile ilgilienir diye sorarsanız linke tıklamanızı tavsiye ederim.

Akıl sağlığı ile ilgili bir seminere katıldım; o toplantıya ait notlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum..

ABD’de belirli dönemlerde belirli konular ön plana çıkar. Örneğin ekim ayında kanser, özellikle meme kanseri, konuşulur ve her fırsatta kanser savaş hakkında bilgi paylaşılır. Kasımda erkek sağlığı hakkında bilinçlendirme kampanyaları hızlanır. Ama bu demek değildir ki halkın sağlığını ilgilendiren diğer konular öteki aylarda gündeme gelmeyecek! Ya da diğer aylarda bilinçlendirmeler son bulacak anlamına gelmez..

Birkaç gün önce katıldığım bir toplantının konusu akıl hastalıklarının topluma yükü hakkındaydı. Bulunduğum bölgede akıl hastaneleri teker teker kapatılırken, kimi zaman ağır akıl hastaları, sokağa salınıyorlar. Bu konu hem sağlık, hem kanuni ve hem de politik yönden uzun süredir gündemde. Ben de katıldığım toplantıda anlatılanları genel bilgi olarak paylaşmak istedim. Umarım ilginizi çeker. Umarım siz de gruplarınızla paylaşırsınız. Akıl sağlığımız bozulmasın! Bozulacak olursa bilelim ki tedavi mümkün!

Akıl Hastalığı veya Ruhsal Bozukluk Nedir?

Eskiden akıl hastalığı sözcükleri etrafa korku saçardı. Bu terimi anlamakta ve anlatmakta insanlık adına epey yol kat edildi. Günümüzde oldukça etkin tedavi yöntemleri var. Yine de akıl hastalığı nedir dendiğinde soru cevapsız kalıyor.

Akıl hastalıkları yaygın mı?

Hafif akıl hastalıkları oldukça yaygın. Yetişkinlerde, okul çocuklarında, yaşlılarda ve genel nüfusta hafif akıl hastalıkları düşünülenden daha yaygın. Çok şükür ki, ağır olarak nitelenen bozukluklar daha az görülüyor. Hafif ölçekte akıl hastalığı olan ve profesyonel yardım alarak ilaç kullanan birçok insan günlük yaşantısına devam edebiliyor.

Akıl hastalıklarının nedeni nedir?

Nedenler tam olarak bilinmese de bu konuda uzun ve dataylı araştırmalar sürdürülüyor. Genetik olarak edinilen yapı ve çevresel etkiler akıl sağlığının bozulmasına neden olablilir diye düşünülüyor. Fakirlik ve stres de akıl sağlığına kötü etki eden  unsurlar. Aslında fakirlik ve stres genel sağlığı, yani fiziksel sağlığı, da bozan iki büyük etken olarak saptanmış. Toplantı sırasında akıl sağlığının, tıpkı genel sağlık gibi, biyolojik olabileceği anlatıldı.  Ayrıca birçok fiziksel hastalığın asıl nedeninin duygusal stresten kaynaklanabileceği de tartışıldı.

Akıl hastalığı toplumda stigmadır. Yani akıl hastası olanlar deli diye damgalanır. Çoğu kez duyduğumuz, okuduğumuz hikayelerde akıl hastalığı negatif yönüyle gösterilir de profesyonel yöntemlerle iyileştirilen hastaların hikayeleri pek konu yapılmaz.

Akıl sağlığı genel sağlığın vazgeçilmez bir parçasıdır. Birçoğumuz diyabet, astım, yüksek tansiyon gibi kronik hastalıklara çözüm için gözünü kırpmadan doktora gider ama, söz konusu olan akıl sağlığıysa ya erteler ya da doktora görünmez. Unutmayalım ki, akıl sağlığı sadece kişiyi ilgilendirmez, aynı zamanda bütün toplumun sahip çıkması gereken bir konudur.

Madde bağımlısı birisini ya da mental sorunları olan bir tanıdığı hekime görünmesi konusunda ikna etmek bir insanlık görevidir.

Bütün topluma, arkadaşlara, aileye, iş arkadaşlarına ve en önemlisi de yeni nesile vermemiz gereken mesaj şudur: Akıl sağlığı, fiziksel sağlık gibi, bozulabilir ve tedaviyle düzeltilir.  Toplum desteği çok önemli ve gereklidir çünkü insanlar arasındaki bariyerleri ve dolayısıyla olası olumsuzlukları devre dışı yapar. O gün akıl hastalıklarıyla ilgili seminer işte bu konuları işlemişti.

Akıl Sağlığı İçerikli Diğer Yazılarım

Psikolojik Bozukluklar Ölümle Sonuçlanabilir
Dayak
Akıl Sağlığını Hafife Alma
Mutluluk Hapı
Depresyon ve Felç

2 thoughts on “Akıl Hastalığı Seminerinde Neler Konuşuldu?”

  1. Verdiğiniz haber ve bilgilendirmeler oldukça yararlı oluyor.En azından ben yararlanıyorum.Teşekkürler.İşlerinizde başarılar.Tamer.

  2. Akıl sağlığı çalışanıyım…45 yıldır….. 45 yıl önce herşey daha iyiydi….hem akıl hijyeni vardı
    hem uzmanlar dinlenir ve değerlendirilirdi… hem insanlar daha akıllı ve daha az robotlaşmıştı…
    Akıl sağlığının kaybolması kimseyi sıkmıyor bugün …. ama mutsuzlar… intiharlar ve cinayetler arttı
    Üstelik çarpık mevzuatlar ve kısıtlamalarla dolu yaşamlar nedeniyle akıl sağlığı uzmanları yeterince etkili olamamakta…. Sonumuz iyi olur inşallah yoksa insanın başdüşmanının İnsan Olacağı kesin
    Saygı ile.
    akıl dağıtan !

Comments are closed.