Bazen pozitif düşünce üzerine yazılar okuma ihtiyacı duyarım. Hayat koşuşturmasında moral, enerji ve huzurun azalır gibi olduğu zamanlarda böyle yazılar doping tesiri yapar.

Okuduğum yazılardan bir tanesinde aklın şimdiki hali ve uyku modundaki halinden bahsediyordu.  Yazıyı okuduktan sonra eve koşup çoktandır okumayı düşündüğüm kitaplardan birine sarıldım, enerji patlaması yaşadım. Bu yazıyı okuyanlar ve paylaşanlar da benim gibi yüksek enerji hissetsin istedim.

Okuduğum yazı kısaca şunları söylüyordu:

Biliriz ki zaman ‘geçmiş, şimdi ve gelecek‘ olarak üç şekilde gruplanır. Geçmiş geride kaldı, geleceği de bilmiyoruz. Öylese şimdiki zamanı yaşamalıyız.

Hayatımızı yaşarken geçmişe takılmamalı, geleceği de çok fazla dert etmemeliyiz. Şu an kontrol edebilecegimiz tek zaman ‘şimdiki’ zamandır. An’ı yaşamak yani..

Şimdiye odaklanmalıyız! Ancak bunu yaparken geçmişten öğrendiklerimizi şimdiye ve geleceğe uygulayabiliriz.
Zamanı referans alarak hayatı dengelemek ve huzur bulmak için şunlar öneriliyordu:

• Hayatındaki önceliklere yoğunlaş.
• Öncelikleri de öncelik sırasına diz.
• Gün boyunca hangi saat diliminde daha uyanık ve yüksek performansa sahip olduğunu ortaya çıkar.
• Düşük performans gösterdiğin zamanlara dikkat et.
• Yüksek performanslı olduğun zamanlarda üretken ol.
• Gün boyunca nelere gereksiz zaman ayırdığını bulgula.
• Çok işin varsa yardım iste.
• Çalışmayı ve üretmeyi sevdiğini tekrarlarsan, işini bitirmek için yeterli zamanı bulabilirsin.
• Öncelikler zaman içinde değişebilir, arada bir önceliklerini gözden geçir.
• Motive olmak için zamanını iyi kullanan insanlarla birlikte ol.
• Gün boyunca neyi yapmaktan hoşlandığını anla, ona daha çok zaman ayırmanın yollarını tespit et.
• Gerekirse HAYIR demelisin!

Adeta iki dünyada yaşıyoruz. Bir tanesi; aklımızın erdiği ve zamanı hissettiğimiz dünyadır. Diğeri ise uykudaymış gibi, olayları tam anlayamadığımız ve zaman boyutunun yer almadığı bir dünya! Öyleyse hem aklı ve zamanı kullanmayı hem de aklın ötesindeki dünyayı öğrenelim. Böylece bu dünyayı daha verimli yaşarken, ötekini anlamayı deneyebiliriz!

Fatoşca:
Akıl sorgulamayı getirir. Bilmediklerimizi öğrenmeyi gerektirir. Bazen de hissetmek ama anlayamadıklarımızı kabullenmek demektir. Kendi aklımızın ustası kendimiz olalım ve hem şimdiki zamanı yaşayalım hem de  inancın gücüyle huzur ve rahatlık hissedelim.

Şimdi anladınız mı neden eve giderek, o çoktandır okumak istediğim kitaba sarıldığımı? Sevdiğim bir şeyi yapmanın huzurunu ve mutluluğunu hissetmeyi! Şu an yine aynı şeyi yapmak istiyorum.. İçiniz huzurla ve pozitif düşüncelerle dolsun!