Sadakatsizlik, Yalan ve Hırsızlık


Yeni Zelanda’da yapılan bir çalışma Nesil Y hakkında oldukça çarpıcı özellikler ortaya çıkarmış. Bu neslin üç kötü özelliğe sahip olduğu anlaşılmış: sadakatsizlik, yalan ve hırsızlık.

İnsanlık adına üzücü bir durum çünkü temelde kötü üç özelliğin bir nesil tarafından sahiplenmiş olduğunu gösteriyor. Belki bu sonuçlar Yeni Zelanda gençliğine ait ama herşey küresel değil mi? Dünyanın bir ucunda yaşanan iyi veya kötü bir olay anında yayılmıyor mu? Davranışların da bu hızla yayıldığını düşünmek bile istemiyorum!

Çalışmaya dönelim:

Yapılan çalışma sonucunda görülmüş ki gençler sahtekarlığı normal görüyor. Katılımcı Nesil Y üyelerinin yüzde 87’si kişisel etiklerini ve karakterlerini genelgeçer özellikler olarak görüyor ve herhangi bir tuhaflık olduğunu düşünmüyor.

Nesil Y’yi 30 yaş altındaki nüfus oluşturuyor. Yeni Zelanda’lı Nesil Y mensuplarının yarısından çoğu lisede kopye çektiğini, yüzde 21’i sevgilisine sadık olmadığını itiraf etmiş.

18-21 yaş grubundaki erkeklerin yüzde 11’i, kadınların yüzde 27’si sevgilisini aldatmış.

Her üç Nesil Y’liden ikisi hırsızlık yapmış; yarısı dükkanlardan araklamış.

Katılımcıların yarısı geçen ay içinde defalarca yalan söylediğini bildirmiş. Yalan söyleyenlerin yüzde 11’i ofiste patrona yalan söylemiş ve hasta olmadığı halde hastalık izni almanın normal olduğunu bildirmiş.

Yüzde 10’u resume veya CV üzerinde yalan söylemenin doğal olduğunu savunmuş.

Sadakatsizlik, yalan ve hırsızlık gibi kötü özellikleri yaşamın bir parçası olarak düşünen Nesil Y yaptıklarının yanlış olduğunu düşünmüyor. Kendilerini haklı çıkarmaya uğraşıyorlar ve toplumun da haklı görmesi gerektiğini düşünüyorlar.

Fatoş’ça:

Herşeyin küresel boyutta ele alındığı günümüzde, yalnızca Yeni Zelanda’lı Nesil Y’lilerin bu üç kötü özelliğe  sahip olduğunu düşünmekle yetinelim! Diğer coğrafyalardaki gençler için de bu üç kötü karakteristik geçerli mi biliyoruz ama sahtekarlığın şok edici derecede yaygın olması cidden rahatsızlık verici.

Sahtekarlık kötüdür çünkü:

  • Dürüstlük iyidir.
  • Hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık, yalan, dolan insanlar arasında güveni yok eder.
  • Eğer bir toplumda insanlar yalan  yaygınlaşmışsa hayat zorlaşır, kimse birbirine inanmaz, diğerlerine inancı kalmayan insanlar yalnızlaşır.
  • Herkes yalancı, düzenbaz ve sahtekar olmuşsa, yalan dolan da işe yaramaz çünkü herkesin işi gücü aldatmacadır.
  • Yalancılık ve aldatmaca tamamen yanlıştır çünkü temel ahlak ilkelerini sarsar.
  • Dürüstlükten şaşmış insanlık ürkütücüdür çünkü değerler yok olmuş demektir.
  • Yalancılar, aldatanlar ve hırsızlar bozulmuş, yozlaşmış insanlardır. Bu kötü özellikler zamanla alışkanlık yapar ve yalan, dolan, uydurmaca, kandırmaca, sahtekarlık normalleşir; dolayısıyla toplum dejenere olur.
  • Sahtekarlık, hem sahtekarlığa maruz kalanı, hem sahtekarlık yapanı bozar. Yani genelde toplumu bozar,  güzel ahlaktan eser kalmaz.

Sizin etrafınızdakilerde de sadakatsizlik, yalan ve hırsızlık yapan sahtekarlar hızla  artıyor ve bu özellikler normalleşiyor mu?

One thought on “Sadakatsizlik, Yalan ve Hırsızlık”

  1. Hayırlı bereketli günler fatoş hanım bizim ülkedede buaralar hızla yoğunlaşan nefsine yenik yani şeytani düşüncede yetişme bi irade hızla yükseliyor güven sedakat eksikliği hızla yaygınlaşıyor fatoş hanım RABBİM kötü düşünceden şeytani düşünceden bütün muslümanları korusun iman gücü nail eylesin.

Comments are closed.