Oralarda Şiddet Var mı?

Her yerde şiddet olabilir. Olasılıkla sizin oralarda da vardır.

Yazının içeriğini oluşturan soru şudur: Bir insanın şiddete başvurması için ne gerekir? Şiddet açığa çıkmadan önce önlemek mümkün müdür?

New York Üniversitesi psikiatri profesörlerinden Dr. Gilligan şiddet konsepti üzerinde yıllardır çalışan bir eğitimci. Profesör, şiddet kullanarak öldüren ya da yaralayan insanlarda, aşağılanma eyleminin utanç güdüsüne dönüşerek ortaya çıktığını savunuyor. Sonuçta böyle insanların içsel olarak uyuştuklarını hatta belki de yaşayan ölü haline geldiklerini savunuyor.

Sevdiği biri tarafından reddedilmek, işten çıkarılmak, yetersizlik hissi ve başarısızlık şiddetin çıkış kaynağı olabiliyor.

Hemen herkes reddedilme duygusunu tadar, hayal kırıklığına uğrar ve çaresizlik içinde şiddete başvurma isteğine kapılır. Böyle durumlarda bazıları kamçılanarak daha çok çalışıp başarının peşine düşerken diğerleri hissettikleri aşağılanmanın acısını çıkarmak için kaba kuvvete ve şiddete yönelir.  Bu çaba özde, kaybedilen özgüvenin geri alınma çabasıdır. Bu nedenle Dr. Gilligan “yapılması gereken şeyin bu tür bireylere özgüven kazandırma yollarının aranmasıdır” diyor.

Dr. Gilligan’ın asıl önerdiği çözüm şiddeti bir halk sağlığı sorunu olarak ele almak ve önleyici çalışmalar sırasında kamu sağlığı konseptinden yola çıkmak.

Profesör bu işin kolay olmadığının bilincinde. Öncelikle silah satışlarında azaltmaya gidilmesini öneriyor. Sosyoekonomik sorunların da şiddet olaylarında önemli rol oynadığını söylüyor. “İşsizlik arttığında şiddet de artıyor” diyen professor işsizlerin daimi işsizlik sigortası almasının şiddeti dolaylı yönden azaltacağı görüşünde.  Ya da başarısızlık ve işten atılma gibi durumlarda utanç hisseden insanların daha kötü hissetmelerini önleyici çalışmalardan söz ediyor. Profesör daha da ileri giderek toplumda herkesin kendini sorumlu hissetmesini, kimseyi dışlamadan ortak paydada buluşmanın yöntemlerini aramayı öneriyor. Şiddete daha az başvurulan bir toplum olmanın, bütün bireylerin katkısıyla olacağını savunan professor, bu bilincin zamanla geliştirilebileceğini savunuyor.

Oralarda da şiddet var mı?

  • Profesörün önerileri her toplumda işe yarar mı?
  • Şiddete neden olabilecek olayların gerisindeki şartlar değiştirilirse şiddet engellenebilir mi?
  • Evde, okulda, ofiste, mahallede, apartmanda, komşular arasında oluşabilecek sorunları önceden tahmin etmenin ve önlemenin yolları var mıdır?
  • Şiddet bir halk sağlığı sorunu olarak düşünülmeli midir?
  • Şiddeti azaltmak için yetişkinler yerine çocuklara ve ergenlere mi öncelik verilmelidir?
  • Uyuşmazlık çözümlemesi okullarda ders olarak verilmeli mi?
  • Anababaların şiddetten uzak durmaları için nasıl bir yetişkin eğitimi gerekir? Halk arasında silah kullanımı yasaklanmalı mı?
  • Dayak atan ebeveyn cezalandırılmalı mı?
  • TV’de manasız ve şiddet dolu programlar çocukların uyanık olduğu saatlerde önlenmeli mi?
  • Yaz tatillerinde çocukların ve gençlerin gidebilecegi, yapıcı ve yaratıcı kamplar çocukları şiddetten uzaklaştırarak meşgul tutmaya yarar mı?
  • Şiddet riskinin yüksek olduğu çevrelerde gençlerin, ailelerin, okulun, mahallenin ve güvenlik görevlilerinin koordinasyon içinde olması başlangıç için çözüm olur mu?
  • Profesörün “şiddet toplumsal bir sağlık sorunudur ve herkesin sorumluluk hissetmesi gerekir” çıkarımına katılıyor musunuz?

Bir soru.. Kemal Kılıçdaroğlu’nun şu sözü manalı mı? İşsiz olan, evine ekmek getiremeyen erkek hırsını kadından alır! Sizin oralarda da şiddet var mı?