Kadınlara Depresyon Tanısı Erkeklerden Daha Kolay Konuyor

Birçok insan kadınların depresif hissettiğini kolayca anlayabilir, ya da anladıklarını söylerler. Bunun bir nedeni kadınların duygularını rahatça dışavurmalarıdır. Kadınlar mutsuzluklarını hemen her zaman dillendirebilirler. Belki de bu nedenle kadınlarda depresyon, erkeklere oranla, daha çabuk diyagnoz edilebiliyor. Bunun tersi de doğrudur, erkeklerin depresyon tanısı pek kolay konulmuyor.

Bütün bunlar yapılan bir bilimsel çalışmanın sonuçlarıdır.

Bu çalışmada katılımcı kadınlar ve erkekler kendilerine okunan senaryoları dinledikten sonra, kadınların erkeklere göre daha depresif hissettikleri düşüncesinde birleşti. Tabi bu bir kalıp yargıydı!

Çalışma dizaynı neleri içeriyordu?

Öncelikle çalışma Westminister Üniversitesinde gerçekleştirildi. Çalışmaya katılanlara; iki uydurma karakter hakkında [Kate (kadın) ve Jack (erkek)] paragraflar okundu. Katılımcılar arasında eşit sayıda kadın ve erkek bulunuyordu. Okunan paragraflar Kate ve Jack hakkındaydı. Kate ve Jack ismide bu iki hayali karakterin depresyon semptomlarının kurgu iceriği birbirinin tıpatıp aynısıydı, tek farklılık birinin erkek diğerinin kadın olmasıydı.

Paragraflardaki konsept şunları içeriyordu:

• Geçtiğimizi haftalarda Kate oldukca bunalımlı, neşesiz, hüzünlü, kısaca çok kötü hissediyordu.
• Geçtiğimizi haftalarda Jake oldukca bunalımlı, neşesiz, hüzünlü, kısaca çok kötü hissediyordu.

Kate sabah uyandığında hayata hevesi kalmamış gibi hissediyor, bu duygu bütün gün yakasını bırakmıyordu. Kate her zaman yapmaktan hoşlandığı şeylerden hoşlanmaz olmuştu. Aynı zamanda Kate olaylara ve konulara yoğunlaşamaz hale gelmişti.

Jake sabah uyandığında hayata hevesi kalmamış gibi hissediyor, bu duygu bütün gün yakasını bırakmıyordu. Jake her zaman yapmaktan hoşlandığı şeylerden hoşlanmaz olmuştu. Aynı zamanda Jake olaylara ve konulara yoğunlaşamaz hale gelmişti.

Paragraflar okunduktan sonra Kate ve Jack isminde bu iki karakterin ruhsal sorunlar yaşamakta olup olmadığı soruldu. Bu insanların profesyonel destek gereksinimleri olup olmadığı da sorulan sorular arasındaydı.

Eşit sayıda katılımcı kadın ve erkek Kate’in ruhsal bunalımda olduğunu kabul etti ama az sayıda erkek Jake’in depresyondan muzdarip olduğu kanaatindeydi.

Kadınlarla kıyaslandığında erkek katılımcılar, Kate’in profesyonel destek alması gerektiği düşüncesinde birleşirken, Jake için buna gerek olduğunu düşünenlerin sayısı oldukça azdı.

Özellikle erkekler Kate’in durumunun oldukça ağır olduğunu, tedavisinin güç olabileceğini, sempati, ilgi ve sevgiye gereksinim duyduğu düşüncesini savundu.  Aynı durumun Jake için geçerli olduğunu düşünenlerin sayısı oldukça azdı.

Araştırmacılar katılımcıların yanıtlarının depresyon hakkındaki skeptisizm, psikiatrinin ve bilimden uzak diye düşünülen tedavilerin bir yansıması olabileceğini varsayıyor.

Araştırma sonuçları toplumların akıl ve ruh sağlığı hakkında eğitilmesi gerektiğini ortaya koydu. Araştırmacılar depresyon hakkında klişeleşmiş düşüncelerin ve cinsiyet stereotiplemesinin toplumu tümüyle ilgilendiren yanılgılar olduğunu ve insanlara davranış değişikliği yaptıracak bilgilerin verilmesi gerektiğini savunuyor.