Doğal Felaket Kapıyı Çalarsa


Umalım ki doğal felaketler olmasın. Ama eğer felaket kapıyı çalarsa hazırlıklı olmak gerekli.

Nasıl?

Öncelikle bu fikirlerin afet paranoyasıyla yaşayan bir arkadaşımdan geldiğini söyleyeyim. Bazılarınıza bu fikirler biraz uçuk kaçık gelebilir ama ben yine de arkadaşımın önerilerini aktarıyorum:

İyi bir vatandaş ol

Felaketlerde hayatta kalmanın ahlaki bir yanı vardır. Böyle zamanlarda herkesin birbirine yardım etmesi ve dayanışma içinde olması gerekli. Birisi sıcak evinde yatarken, diğeri soğukta çadır kentte yaşamak zorundaysa, birisi aç uyurken diğeri marketi yağmalamışsa kargaşanın çıkmaması imkansızdır.  Yani insanlığı ve insanca değerleri unutmadan hayatta kalmak daha kolay ve mümkün. Buna çok güzel bir örneği ben birkaç kez yaşadım. Büyük fırtınalar büyük yıkımlar yapıyor ve ben böyle fırtınaların yoğunlukla yaşandığı bir yerdeyim. Yıllar önce, böylesi bir fırtınanın arkasından şehrin belirli yerleri neredeyse yerle bir olduğunda uzak yakın, tanıdık tanımadık, yaşlı genç, kadın erkek, çocuk genç, herkesin birbirinin yardımına koştuğunu görmüştüm. Çoğu kez kendi evindeki hasar daha az ise komşuya yardım edenleri görüp şaşırmıştım. Burada önemli olan güvendir. Herkesin birbirine güvenmesi çok önemlidir. Bunun kadar önemli bir başka şey ise, bireylerin kendisine yardım edilmesini istediği kadar yardım elini uzatmaya hazır olmasıdır. Birlikten güç doğar. Ayrıca unutmayalım: Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar. Öyleyse öncelikle iyi birer vatandaş olmalı ve dayanışmaya hazır beklemeliyiz. 

Herşeye hazır ol

Benim gibi fırtınaların tufanların patladığı bir yerde yaşıyorsanız, herşeye hazır olmalısınız. Eski kıtalarda yaşayanlardansanız, depremlere hazırlıklı beklemelisiniz. Okyanus ülkelerinden birindeyseniz tsunami gibi afetlerin gelebileceğini hesaba katmalısınız.  Paranoyak olmadan, olabilecek birçok senaryoya hazır olmanın gerekli olduğu bir dönemdeyiz. Çünkü değişen iklim şartları,  ısınan küremiz ve insan yapması felaketler (insanların tetiklediği afetler) nedeniyle yeryüzü elim felaketlerin beşiği haline geldi. Örneğin gökte uçuşan ateş topları, toz bulutlarının yeryüzünü karartması, güneş patlamaları, seller,volkanlar, vahşi yangınlar, depremler, tsunamiler, zombiler ve ufolar! Bunların hiç biri olmazsa, harika! Ama ya olursa, herşeye hazır ol!

Bir çantayı hazırla ve beklet

İzcilik yaptınız mı? Ya da çocuğunuz izci olduysa hayatta kalmayı kolaylaştırıcı eşyaların ne olduğunu aşağı yukarı bilirsiniz. Bana bu fikirleri veren arkadaşım ilk okuldan liseyi bitirene kadar izcilik yapmış, kendini bazen Rambo zanneden birisidir. Onun söylediklerine değer veririm ve bir çantanın içine konması gerekenleri saydığında not aldım:  Bir bıçak (İsviçre çakısı gibi), ilk yardım malzemesi dolu bir çanta, ekstra kıyafet, battaniye, yağmurluk, el lambası, kuru yiyecekler (fındık fıstık, kraker, vs.), su, kibrit veya çakmak, ağrı kesici, ateş düşürücü, varsa pusula. Böyle bir çantayı hazırla ve kolay ulaşılabilecek bir yerde beklet!

Paranoyayı bir kenara bırak (Herkesin kendine notu!)

Hepimiz öleceğiz, öyleyse paniklemeye gerek yok! Eğer panik olmazsak yaşama şansımız daha yüksek! Böyle zamanlarda dua etmek işe yarıyorsa namaz kılalım, dua edelim, yoga yapanlar yoga minderinin başına geçebilir, bazıları ellerinin ayaklarının masajla ovulmasıyla rahatlar, nefes teknikleri de işe yarayabilir. Nefes alıp vermek ve bunu bilinçli olarak yapmak da bazılarını yatıştırabilir.

Umalım ki felaketler olmasın. Ama eğer doğal felaket kapıyı çalarsa hazırlıklı olmak gerekli.

Fatoş’ça:

Bir de doğal afetlerin insan uğraşılarıyla tetiklenmesi var. Elbette ki talihsiz bir olay çünkü biz insanların geleceğinin HAARP gibi [hükümetler tarafından sponsor edilen] teknolojilerin kontrolu altında olması var! Hangi doğal VEYA  ‘insan yapması’ felaketin kapıyı çalacağını bilmeden beklemek var. Bol şans!

DEPREM ÖNCESİ UYARILAR!!!

 

DEPREMİ ÖNCEDEN HABER VEREN GÖSTERGELER!

1- BÖCEK VE HAYVANLARDA DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİKLERİ: (1 SAAT İLE 3 GÜN ÖNCESİ)

  • At, eşek ve inekler: Tasmalarını koparırlar, ahırlardan dışarı çıkmak isterler, tepelere doğru koşarlar,
  • Tavşan ve fareler: Tapıların üst katlarına kaçışırlar. Direklere tırmanırlar, yere inmek istemezler.
  • Domuzlar: Hızla tepeler doğru koşarlar ve toprağı delicesine eşelerler.
  • Kediler: Kutu ya da çöp bidonunun içine sığınırlar, top gibi kıvrılıp, titrerler,
  • Köpekler: Korku dolu havlama yapar, ulumaya başlarlar.
  • Balıklar: Yüzeye yakın yüzmeye başlarlar, göçmen yılan balıkları hemen göç eder, bazı balıklar nedensiz olarak ölür
  • Ördek, Kaz, Kuğu: Göle girmek istemezler, göldekilerde dışarı kaçar ve bazıları da nedensiz ölür.
  • Yengeçler: Kum içinden dışarı çıkar ve plajları yengeçler istila eder.
  • İpek böcekleri: Arka arkaya dizilirler,
  • Martılar: Denizden kaçar ve çember şeklinde uçuşurlar,
  • Büyük baş hayvanlar: Elektrostatik ve elektromanyetik etkilenme ile huzursuz olurlar, anksiyete artar, hormonal denge değişir,

2- DENİZ VE GÖLLERDE DEĞİŞİMLER: (1 SAAT – 2 HAFTA ÖNCESİ)

  • Su basması: 1- 2 hafta önceden kıyılara taşmalar ve su baskınlarının olması,
  • Su çekilmesi: 1 ile 5 saat öncesinde deniz kıyılarında çekilmelerin olması,
  • Dalgalar: 1 ile 5 saat öncesi kıyılarda gemi geçmiş gibi dalgalar oluşur,
  • Düz deniz oluşması: Deniz çarşaf gibi düz olur,
  • Hava kabarcıklarının oluşması: Deniz ya da göllerde zeminden gelen bolca hava kabarcıkları oluşur.
  • Isınma: Göl ve denizde tabanındaki ısınmadan dolayı, sularında da sıcaklık artışı olur,

3- GÖKYÜZÜNDEKİ DEĞİŞİMLER: (1 SAAT – 1 HAFTA ÖNCESİ)

  • Deprem ışıklarının görünmesi: Güneşin doğuşunu anımsatan ışık hüzmeleri görülür,
  • Alev toplarının görülmesi: Yanan bir kibrit alevini andıran alev topları görülür,
  • Deprem bulutları: Açık havada kırılacak bölge üzerinde bulutların birikmesi,
  • Yıldırımlar: Olağan dışı mor, yeşil, kırmızı, mavi, pembe renkli oluşumlar halinde olur,
  • Gök kuşağı: Açık havada kısa gök kuşağı oluşur. Yeşil, siyah ve mavi renk hakimdir,
  • Hava sıcaklıkları: Havada aşırı şekilde boğucu olan ve sıkıntı yaratan sıcaklık meydana gelir,
  • Ay, yıldızlar: Parlak bir gökyüzü içinde, yıldızların elle tutulacak kadar yakın gözükmesi,
  • Uğultu: Yerden gelen ve bir anlam verilemeyen uğultu ve gürültünün duyulması,

4- YERALTI SULARINDA DEĞİŞMELER: (1 SAAT – 3 AY ÖNCESİ)

  • Su verimi: 1 ile 4 litrelik verim artışının oluşması,
  • Basınç artışı: Su basıncında 1 ile 1,5 barlık basınç artışının görülmesi,
  • Su sıcaklığı: Olağan su sıcaklığının 1-2 derece üzerinde artması,
  • Yeni kaynakların oluşması: 1 ile 2 hafta öncesinde yeni kaynaklar oluşur veya bazı kaynaklar da kurumalar meydana gelir,
  • Su gazları: Suyun içindeki CO2, metan ve radon gazında artmaların gözlenmesi,
  • Suda koku değişimi: Çürük yumurta ve kükürt kokusunun duyulması,
  • Su kimyasında değişiklik: Suyun iletkenliğinde artma, civa, helyum gibi eser element miktarında çoğalma,
  • Dere suları: Kesilir, kurur ya da artar,

5- BİTKİ VE AĞAÇLARDA DEĞİŞİMLER: (1 – 3 AY ÖNCESİ)

  • Meyve ağaçları: Erken ve çok çiçek açar ve erken meyve verirler,
  • Ot ve ağaç dalları: Yüzeyleri kızarır ve yanar,
  • Küstüm otu(Mimoza): Gündüzleyin ve deprem öncesi pörsür,

6- PETROL VE DOĞALGAZ ALANLARI: (HAFTA VE AYLAR ÖNCESİ)

  • Petrol ve doğalgaz üretimi: Kuyularda basınç ve verim artışının olması,
  • Doğalgaz çıkışı: Çeşitli çatlak ve kırıklardan doğalgaz çıkmaya başlaması,

7- YERYÜZÜNDE DEĞİŞİMLER: (1 HAFTA – 10 YIL ÖNCESİ)

  • Kabarmalar: Basınç altında çatlayan ve kabaran yerde, kabuk 10 ile 40 cm yarıçaplı bir yarım yumurta gibi şişer,
  • Çatlamalar: Sıkıştırıcı ve kırıcı basınç nedeniyle kabuğun en çok ilk 300 m lik kısmı çatırdar ve depremcikler oluşur,
  • Gaz çıkışı: Çatlayan yerlerden CO2 gazı ile metan ve radon gazları çıkar,
  • Isı çıkışı: Çatlaklardan ısı enerjisi çıkar, sıcaklık artışı olur,
  • Yamulma: Kabukta basınç altında biçim değişiklikleri gözlenir,
  • Doygunluk: Çatlayan yerlere sular doluşur ve bu yüzden bu bölgelerdeki elektrik akımı ölçümlerde iletkenlik artışı ve ses dalgalarında ise yavaşlama görülür,
  • Elektrik enerjisi: Kırık yüzeylerdeki çakmak taşlarının sürtünmesi sonucunda alevlenmeler oluşur,
  • Işık: Çatlaklardan fışkıran elektrik yüklü taneciklerin havadaki helyum ve su moleküllerine çarpmasıyla deprem ışıkları görülür,
  • Elektromanyetik: Kırılma bölgesinde oluşan elektrik alan, 250 ile 400 km uzaklıktan ölçülebilen elektromanyetik dalgalar oluşturur,
  • Işınım: Radyoaktif minarellerin bozuşması ve ışın salgıları ile çatlaklardan radyoaktivite salınımı ve ölçümü yapılabilir,
  • Ağırlık değişimi: Çatlayan yerlerde, gözeniklik ve geçirgenlik artması ile birim ağırlıklar düşer, mikrogravimetrlerle ölçüm yapılabilir,
  •  Mıknatıslanma: Kayaçların içindeki, mıknatıslanır minerallerin değişmesi ve bozuşması yüzünden manyetik alan değişir,
  • İletkenlik: Çatlamayla artan kayaç gözenekliğinde, her %1 lik değişim, elektrik iletkenlikte de %35 lik değişim yaratır. Bu değişim özdirençlerle ölçülebilir,
  • Ses hızı: Bol miktardaki çatlama, gözeneklik ve doygunluk ses hızlarını düşürür. Bu değişim de yapay sismik yöntemlerle ölçülebilir,
  • Doğal elektrik akımı: Yeryüzünün düşük frekanslı, doğal elektrik akımları, deprem öncesinde yoğunluk kazanır.

(31.10.2011)  

Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

 

Afet Sonrası