Olumlu olmak.. Her zaman olumlu olamıyoruz değil mi? O nedenle bu yazım önce bana, sonra okuyucularıma gitsin.. Anneler günü gelirken her daim meşgul ve yorgun annelere gitsin.. Genç veya yaşlı, kadın veya erkek, bu yazıdan fayda sağlayabilecek herkese gitsin..

Okuduğum olumlu düşünce, iyimserlik, pozitif davranışlar gibi kendini geliştirme içerikli yazılardan anladığım o ki, öncelikle kendimizle konuşmayı bilmek gerekli. Buna içimizden gelen sese kulak vermek deniyor. İçimizden gelen öyle çok karamsar ses var ki! Bu negatif düşünceleri pozitif hale getirmek, belki uğraşırsak, pozitif düşüncelere dönüştürülebilir. Örneğin: “Çocuklar eve gelmeden yapmam gerekenleri yapabileceğimi sanmıyorum. Vakit yok, yetişmez.” diye düşündüğümüzde yapacak hiç birşey yokmuş hissine kapılıyoruz. Oysa olumsuzluğu belki şu şekilde değiştirmek mümkün: “Çocuklar eve gelmeden bitireceklerimin tümünü bitiremeyeceğim ama en azından bir kısmını ortadan kaldırabilirim.” Pozitif yaklaşımla bitirilen işin küçük bir kısmı bile bakış açısını değiştirmeye yetebiliyor.

İletişim çok önemli. Hepimizin iletişim konusuna önem vermeliyiz. NOKTA! Düşünceler, hisler, konuşulan ya da konuşulmayan olumsuzluklar öfkeye, kırgınlıklara, tepkilere ve geri çekilmeye neden oluyor. İletişim konuşarak, yazarak, vücut diliyle ve diğer şekillerde olabilir. Çoğu kez ne dediğimiz değil, nasıl dediğimiz önemli. O nedenle iletişim başlıklı şu yazıma lütfen göz atın. Ve mümkünse bu konuda diğer yazılar da okuyun.

Harvard Üniversitesinin pozitif düşüce başlıklı çalışmasında şunlar söyleniyor: Etrafımız güzelliklerle dolu. Küçük de olsa güzelliklerin farkına varın ve tadını çıkarın! Ruhumuza besin doğadan, ailemizden, çocukların fısıldadığı tatlı sözlerden, yediğimiz lezzetli bir yemekten, manalı bir şarkı sözünden veya birçok değişik şeyden gelebilir. Kanalları açık tutmak ve güzellikleri yakalayıp tadına varmak gerekli.

Mutluluk veren pozitif insanlarla birlikte olmak da çok önemli. Negatif ve zehirli düşünceler ister istemez bizleri de etkiliyor. Böyle insanlardan arkamıza bakmadan uzaklaşalım!

Gönüllü çalışmalar insanı gülümsetmek ve uzun süre mutlu etmek için mükemmel fırsatlar. İlle de bir vakıfta gönüllü iş bulmak da gerekmez. Komşunuzun yaşlı annesini yıkamak için bazı günler yardıma ihtiyacı olabilir. Yeni doğum yapmış bir kadının lohusalığında yardıma ihtiyacı varsa el vermeye ne dersiniz? Belki akrabalardan birinin haftada birkaç saat alışveriş için desteğe ihtiyacı var. Belki bir arkadaşınızın çocuğunun bazı günler okuldan alınması gerekiyor ve siz de bu iş için müsaitseniz dayanışmayı başlatabilirsiniz. Mesleki bilginizi kullanarak bir gence ders çalıştırmaya ne dersiniz? Biliyorum bunları zaten yapıyorsunuz ama hayal gücünü çalıştırarak destek ve yardıma ihtiyacı olan birçok insana el vererek kendi mutluluğunuzu arttırabilirsiniz. Ben öyle yapıyorum çünkü kendimiz gülümsemek istiyorsak birilerinin yüzüne gülücük kondurmak en garantili yöntem!

Bütün bunlar kendi çabamızla daha iyi hissetmenin birkaç yolu olabilir. Eğer işinize yararsa ne ala! Yaramazsa ve probleminiz daha büyükse belki profesyonel terapiye ihtiyacınız vardır. Her ne şekilde olursa olsun, olumsuzklarla dolu dünyamizda olumlu davranışlara ve düşüncelere yönelmenin yollarını bulmak zorundayız. Olumlu olmak ve bu güzel ruh halini etrafa aşılamak hepimizin hedefi olsun.