Anti-Sosyal Medya Hangisi?


Evliliğini kurtarmaya çalışan çiftlerin neredeyse yarısı Facebook ve Twitter gibi sosyal medya sitelerini suçluyor. Belki de anti-sosyal medya desek daha doğru!

Sorunlu evlilikleri inceleyen çalışmalar, boşanma ve ayrılma nedenlerinin başında sosyal medya bağımlılığını gösteriyor. Bu sonuçlara göre bozulmuş [ya da kötü giden] evliliklerin bir çoğunda çiftler ilişkiyi düzeltmek yerine sosyal medyada durum güncellemesi yapmayı tercih ediyor!

Araştırmacılar çiftler arasında giderek artan iletişim bozukluğu üzerinde duruyor. Anti-sosyal medyanın verdiği zarar masum eşin ihanete uğramasına dolayısıyla psikolojik bozukluklara neden olurken, cinsellikten uzaklaşan karşı taraf adeta akıllı telefona sarılarak uyuyor.

Evlilik terapistlerine göre teknoloji ile aldatma çoğu kez fiziksel sadakatsizlikle buluşuyor.

Araştırmacılar sorunun giderek büyüdüğünü ve çiftlerin aynı odada bile birbiriyle konuşmaksızın telefonla ya da bilgisayarla ilgilendiğini ve dolayısıyla teknoloji bağımlısı olduklarını söylüyor. Özellikle aşırı Facebook kullanıcıları eşleriyle neredeyse hiç konuşmuyor. Çiftler arasında mesafe giderek büyüyor ve duygusal yakınlık azalıyor. Böylece eşlerden biri genellikle öfke ve reddedilmişlik hissediyor.

Gerçek hayatta ihanete maruz kalsın ya da kalmasın, sosyal medya bağımlısı olmayan eş yalnızlığa itiliyor ve eşinin kendisini teknoloji ile aldattığını düşünüyor. Dolayısıyla ayrılıklar ve boşanmalar kaçınılmaz oluyor. Dünya istatistiklerine bakıldığında neredeyse her 5 çiftten 2’sinin ayrılma nedeni sosyal medya bağımlılığı.

Akıllı telefonları ve kompüterleri kenara itip her gün eşlere biraz daha fazla zaman ayırmak bir çözüm olabilir. Belki de koptu kopacak! Belki de şimdi tam zamanı!

Uzmanlar sosyal medyanın azizliğine uğradığımız için gelecek 10-20 yıl içinde evliliklerin giderek azalacağını tahmin ediyor. Br yazı bazılarımıza uyarı niteliğinde bir yazı olsun ve eşlere zaman ayırıp ilgi göstermek için bir fırsat olsun. Belki de diğerleri hala Facebook durum güncellemesi yapıyordur ya da tweet atmakla meşguldur.

Bana, sana, ona, bizlere.. Çok geç olmasın! Anti-sosyal medya molası alalım!

2 thoughts on “Anti-Sosyal Medya Hangisi?”

  1. NEFSİNE UYANLAR ŞEYTANIN TUZAĞINA DÜŞERLER
    İNSANLAR ANTİSOSYAL OLUYOR.

    ŞEYTAN, NEFSİNE UYAN İNSANLARA NELER YAPTIRIR
    Şeytan bütün insanlığın apaçık düşmanıdır. Bütün insanların şeytanın izinden gitmemeleri gerekir. Ancak insan hep suç işleyerek ilerisini berbat etmek ister. Bu istek insanın şeytan tarafından kandırılmasını kolaylaştırır.
    Şeytan, daha insanlar dünyaya indirilmeden, enerjitik yaratımdan robotik kalıplı yaratıma geçirilmesi sırasında, Allah’ın ben bir âdem yapacağım ona ruhumdan ruh üflediğimde ona secde edin, emrine karşı gelerek insana secde etmeyeceğini kendisinin daha üstün olduğunu belirterek, insanları saptıracağını söylemiştir. Ancak Allah’a sadık olan asil kullar bu saptırmanın dışındadır diyerek. Allah’ın ruhundan ruh taşıyan ve bunun farkında olan insanları saptırmanın mümkün olmadığını belirtmiştir. Burada önemli bir husus var o da insanın sahip olduğu ilahi programların farkında olması ve yaratanına sıdk ile bağlı olmasıdır. İnsanın robotik kalıba büründürülmesini (bedenlenmesini) müteakip, Âdem Havva ve Şeytan üçlüsü birlikte dünyaya indirilmiş ve yaşamlarına dünyada devam ederken, şeytan çeşitli şekillerde âdemoğullarını saptırmıştır. Daha sonra dünyaya indirilen insanoğlu da şeytanın saptırmalarına maruz kalmış ve birçok kavim bu nedenle helak edilmiştir. Bu günde bu saptırmalar artarak devam etmektedir. Allah sonumuzu hayr eylesin inşaallah.
    Şeytan, İnsanları Hangi Konularda Saptırıyor?

    1. Şeytan İnsanı Şirke Düşürür.
    İnsanoğlu, Allah’ın kendisine öğrettiği ve bedenine yüklediği yaşam programları ile edindiği bilgiyle, kendini beğenmek ve kibirlenmek suretiyle gurura kapılarak, Şirke düşmesine neden olmaktadır. Bunu fırsat bilen şeytan insanların bütünsel birlik sırrına aykırı tarzda hareket etmelerine yardımcı olmak suretiyle insanı Kuran yolundan saptırır. Bunun sonucu olarak İnsanın kibirlenmesine ve Bütünsel birlikten koparmasına sebep olarak kendisine bağlar. Şirke düşen insana Allah yardımı kesilir. Çalışmaları da boşa gider.

    2. Şeytan İnsanı Seksüel Sapmaya Uğratır.
    Kendi bedenine işlenen ilahi yaşam programlarına uygun hareket etmesi gereken insanoğlu, kendisine verilen robotik kalıbını seksüel sapkınlık frekansına yükselterek sapmaya uğratır.
    Şeytan insanları nefsine hâkim olmalarındaki zayıflıktan yararlanarak, İnsanları ve toplumları, seksüel sapmaya uğratmak, yozlaştırmak suretiyle insanları kendine bağlar.

    3. Şeytan, İnsana Barbarlığı Yaptırır.
    Dünya üzerindeki insansal toplumlar, doğal olarak sahip bulundukları ilahi yaşam programlarına uygun hareket etmeleri gerekirken, bunun farkında olmadan, şeytanın taraftarları tarafından barbarlık yapmaya, çevreyi ve toplumu tahrip etmeye teşvik edilirler, insanların bu yöne itilmelerine sebep olarak, barbarlaştırarak kendisine bağlar.

    4. Şeytan, insanı bunalımlara sokar.
    Şeytan ve tayfası, çekirdek dünya üzerindeki insan topluluklarını bunaltarak insanın yaradılış amacına aykırı davranışlarda bulunmasını, isyan etmesini, şeytanın silahları olan; kin, nefret, haset etmesini, yalan söylemesini, kendisine ait olmayanı sahiplenmesini, tartıda egoist davranmasını, hep kendisini düşünmesini öğütleyerek insanın şeytanın silahlarını kuşanmasına sebep olur. Nefsine hâkim olmayan insan toplulukları bu tür davranışların kendisine fayda sağlayacağı düşüncesi ile kendisine gösterilen doğru yoldan saparak, şeytanın tayfasına katılarak nankör olmaktadırlar. Bunun sonucu bunalımdır.

    5. Şeytan İnsanı; Büyü, Nazar, Fal ve Sihir İle Etkisi Altına Alır.
    Şeytan grubuna bağlı olan, büyücü, nazar edici, falcı, sihirci güç toplulukları, çekirdek dünya üzerindeki insansal, hayvansal canlıları etkisi altına alarak insanın kendisine gösterilen ilahi yoldan sapmalarına sebep olarak, kendisine bağlar.

    Çekirdek dünyadaki bu çift kutbiyet yasası içinde;
    Nefsi Nuraniler FETH-İ NURANİ’Yİ gerçekleştirmek isterken.
    Nefsi zülmaniler de FETH-İ ZULMANİ’YI gerçekleştirmeye çalışırlar.

    Göksel hiyerarşi de Nefsi nuraniler; Sirius görev dağılım / yönetim / tasarruf planlarına uygun hareket eden pozitif kuşaklardır.
    Nefsi zûlmaniler ise Orion grubu ve bu guruplara bağlı olarak faaliyet gösteren negatif kuşaklardır.
    Sirius ve Orion yıldız grupları saman yolu galaksisi içinde yer almaktadırlar.

    Kaynaklar: 1-Kuran’ı Kerim
    2-Bu galaksi şeytanları :Ö.Cenap Başman

Comments are closed.