Dirhem Dirhem Marakeş

Marakeş’ten bahsetmeden önce biraz Fas diyelim: Fas’ın başkenti Rabat. Hemen söyleyim; para birimi Dirhem olduğundan yazımın başlığı Dirhem Dirhem Marakeş!

Fas nüfusunun büyük çoğunluğu Araplar ve Berber gruplarından oluşuyor. Akdeniz iklimi hakim olan bu ülkenin iç kesimlerinde hava keskin bir değişimle çöl iklimine dönüşüveriyor, ve hava şartlarını olduğundan daha şiddetli hissettiriyor. Fas’ın en büyük şehirleri Kasablanka, Rabat, Fas, Marakeş ve Tanger.
Fas şehrinin en büyük özeliği duvarlar içinde eski bir şehir bulundurması. Duvarlar ardında, Medine olarak bilinen eski şehirlerde, tarihi geleneklerle yaşanan hayatlar hep ilgimi çeker. O nedenle eski Fas’a tam manasıyla vuruldum. Ama Fas şehrini bir başka yazımda anlatmak üzere tekrar ülke Fas’a dönelim.
Nüfusunun neredeyse tamamı Müslüman olan bu ülke Atlas dağlarıyla çevrelenmiş ve Akdeniz’e olan dantelli kıyılarıyla karakterli bir güzellik! Unutmadan.. Osmanlılar hiçbir zaman Fas’a ayak basmadığı için Osmanlıya ait eser bulmak mümkün değil. Birçok tarihi eser İspanyol etkisinde kalmış Arap mimarisi (yani Endülüs stili) içeriyor.

Şimdi birkaç Fas gerçeği:

  • Fas’ta hemen her eğlence, şarkıcılar ve çalgıcılar önünde dans eden göbek dansçıları ile bitiyor.
  • Meşhur çömlek tenceresi tajin (tagine) ile yapılan et yemeklerini yedikten sonra bir tajin satın alarak eve dönmek isteyebilirsiniz. Bu arada, Fas’ta sol el ile yemek yememelisiniz çünkü sol el kişisel temizlenme için kullanılıyor dolayısıyla sol el ile yenen yemek haramdır.
  • Ayrıca hanımlar kıyafetlerde aşırıya kaçmamak öneriliyor.. Mümkün olduğunca mütevazı kıyafetlerle dışarı çıkmak tavsiye ediliyor.
  • Milli içecek “nane çayı“. Hem de bol şekerli cinsinden..
  • Fas’ta -tıpkı Türkiye’de olduğu gibi- pazarlarda gönlünüzce pazarlık etmelisiniz.
  • Faslıların ilginç bir özelliği var: Daha siz ağzınızı açmadan, gelişinizden, hangi ülkeden olduğunuzu anlayabiliyorlar ve size ona göre davranıyorlar. Ama bu benim için geçerli değil! Ben her gittiğim ülkede o ülkenin vatandaşı gibi algılanırım! Fas’ta Berberlerden olduğumu sanan çok kişiye rastladım. Aslında şaka gibi ama ABD’de kızılderili, Mısır’da Arap, Fransa’da Fransız, İtalya’da İtalyan, Latin ülkelerinde Latin, İspanya’da İspanyol olduğum sanılır. Birisi Vietnamlı’ya benzediğimi de söylemişti, o biraz aşırıydı. Nedendir bilinmez, sadece kendi ülkem, Türkiye’de turist olduğum düşünülür!
  • Her yerde elinize ya da ayağınıza geçici kına dövmesi yaptırabilirsiniz ancak bu iş için tattoo artistinin karşısına oturmadan önce sıkı pazarlık yapmalı hatta belki de bir kağıda yazarak anlaşıldığınızdan emin olmalısınız.
  • Bahşiş kelimesini çok sık duyacaksınız, bazen bahşiş isteyenlerden hızla uzaklaşmak zorunda kalabilirsiniz.
  • Bu ülkede Fransızca olarak teşekkür etmek de çok makbul. Gün boyu merci demekten, her fırsatta bonjour ile selamlamaktan kaçınmayın çünkü bu davranış Faslıları çok memnun ediyor.
  • Ayrıca Fas’ta hamamlar ve kapılar çok ünlü. Evet Endülüs mimarisine ait kapılar çok değişik çeşit, desen ve renkte. Fas’ta her kapının fotoğrafını çekme arzusu duyabilirsiniz.
  • Bir de unutmadan, eğer yılan dansı seyrederken fotoğraf çekerseniz hemen sizden para talep edeceklerdir. Önce ücreti konuşup sonra fotoğraf çekmekte fayda var çünkü para vermeden ayrılacak olursanız bilin ki peşinizi bırakmayacaklardır.

Şimdi Marakeş!

  • Marakeş gördüğüm yüzlerce dünya şehrinden en etkileyicisi.
  • Marakeş’in ünlü meydanında çok çekici kafeler var ve çoğu çatıların tepesine kurulmuş. Bu kafeler seyirlik; bu harika mekanları ille de denmelisiniz.
  • Marakeş’in Medine kısmı oldukça turistik; bu bölge Jemaa El Fna olarak biliniyor. Genişçe bir meydanda envai çeşit eğlence var. Geri kalan kısmında İstanbul Kapalı Çarşıyı andıran dükkanlar var. Bu dükkanlara souk deniyor [Arap ülkelerinde butik misali ilginç ürünler satan küçük dükkanlar Souk olarak bilinir].
  • Bu pazarda her bölümde kendi özelliğine göre ürün satan dükkanlar (souk) bulmak mümkün. Halılar, kumaş ve giyim, deri ve tahta işlemeciliği, fesler, türbanlar, şallar, kaftanlar, yünlü ve pamuklu her çeşit  giyim ve ev eşyası, seramik çeşitleri ve baharatlar hem renklerin hem de kokuların büyüleyici bir karışımını sunuyor. Kapalı çarşı misali mekanlardan hoşlanan benim gibi biri için saatlerce gezilebilecek enfes bir ortamdır Jemaa El Fna. 
  • Marakeş renk ve güzel aroma cümbüşüne sahip bir şehir olmaktan öte aynı zamanda eğitici de. Müzeler ve medreseler kültür ve eğitim turizmi için gidenlere birçok fırsat sunuyor. İslam hakkında hiç birşey bilmeyenlere veya biraz birşeyler bilenlere ya da İslam alimi olanlara bile bu medreselerin sunacağı çok şey var. Medrese ve Kuran okulları Marakeş’i bir kat daha büyülü bir şehir haline getiriyor. Öndördüncü yüzyıldan kalma Ben Yusuf Medresesinde İslama ait detaylı bilgi ve Kuran öğrenmek, meraklılarına emsalsiz öğrenme fırsatı veriyor.
  • Fas yün ürünleriyle, en çok da yumuşacık yün halılarıyla, ünlü. Marakeş’te de yün ve yünlü ürünler her köşe başında satışa sunuluyor. Yün halılarda kullanılan boyalar tamamen doğal ve eski yöntemlerle üretiliyor. Fas’ta eski geleneklerin hala sürdürülmesi bence atmosferi fazlasıyla sihirli hale getiriyor.
  • Dokunma ve görme duyularına hitap eden cazibeli kaşmir ürünler, ucuz olmasa da, alıcı buluyor.

Fas çok alımlı bir ülke. Marakeş peri masallarındaki şehirleri andırıyor. Eğer oralara yolunuz düşerse bol bol portakal suyu içmeyi unutmayın çünkü tazelik ve sağlığın ötesinde enerji dağıtan bu güzelim meyve suyu oldukça ucuz.

Fas’ta dirhemleri harcarken ‘dirhem dirhem zevk almanız’ dileğiyle..