Japonya hükümeti, 2020 yılından itibaren yaşlı vatandaşların yüzde 80’inin bakımında robotları kullanacağını duyurdu. Evet, robotlar yükselme devrini yaşıyor çünkü günlük yaşamımıza her gün daha çok giriyorlar. Robotlar sosyal yaşamda, sağlık konularında, askeri ve mesleki amaçlarla, eğitim ve öğretimde hayatın birer parçası haline geliyor.

Robot dediğimiz mekanik oluşumlar öyle hızlı kullanıma giriyor ki nasıl insan nüfusu dönem dönem sayılıyorsa, robotları da saymak gerekliliği hissediliyor. Bu arada 2010 yılında ilk robot sayımının gerçekleştirildiğini biliyor muydunuz?

Amazon mağazalarında toplam robot sayısı:

• 2013 yılında 1,000 robot
• 2014 yılında 15,000 robot
• 2015 yılında 30,000 robot
• 2016 yılında 45,000 robot

Kısacası robotlar hızla yaşantımızda yerlerini almaya devam ediyor!

Oldum olası hep robotlara ilgi duydum. Belki siz de “Bir robotum olsa keşke” diyenlerdensinizdir. Hemen şimdi gözlerinizi kapatıp Yıldız Savaşlarının maskotu sevimli robot R2D2’ya sahip olmanın mutluluğunu duyumsamaya ne dersiniz?

Robotlar dahiyane makinalardır. Robotik bilim dalı da dahice bir konudur çünkü kompütür bilimi, yapay zeka, elektrik mühendisliği, makina mühendisliği, sistem mühendisliği, sosyal psikoloji gibi bilim dallarını bir araya getirmekle kalmaz, tiyatro sanatlarını bile içerir. Birçok bilim dalı ile birlikte sanat da içermek suretiyle üretilen makinalara başka örnekler biliyor musunuz? Bence tek örnek robotlardır. O nedenle robotlar müthiş oluşumlardır.

Televizyonda “vahşi kedi” isimli askeri robot gösterildi. Bu robot sosyal medyada da çok ilgi topladı. Ama dediğim gibi robotlar sadece savaş alanlarında kullanılmıyor.

Robotların dizaynında bir de teatral boyut olduğundan bahsettim, bunun nedenini biliyor musunuz?

Robotların da kişilikleri olduğunu ve bir hayat hikayelerinin olduğunu söylersem bana gülmeyin! Robot üreticileri robotların insan gibi olmasını, insan gibi düşünüp davranmasını istiyor. Neden derseniz en basit manada; eğer robotlar insanlar gibi davranırsa, insanların robotlarla interaksiyonu sırasında robot gibi davranması önlenecektir!
Toronto Üniversitesinin robot projelerinden biri yaşlılar için sosyal robot üretmek. Robotların özellikle sosyal robot olması için uğraşılıyor çünkü yaşlılara fiziksel yardımın ötesinde sosyal manada interaksiyon kurmaları bekleniyor. Robotların ses tanıması ve vücut dilinden (ya da beden lisanından) anlaması, yüz ifadelerini çözebilmesi ve sözlerle idare edilebilmesi gerekiyor.

Halihazırda üzerinde çalışılan robotun adı Brian, 60 kg ağırlığında. Yaşlıları sosyal ve psikolojik anlamda motive edecek kapasiteye getirlmeye çalışılıyor. Örneğin, yaşlı ve yalnız birisinin yanında yaşıyorsa kişiyi ilaç alma konusunda uyarması, uyardığı halde ilacını almıyorsa üzüldüğünü belli etmesi gerekiyor.

Dediğim gibi, günümüzde robotlar sadece fiziksel amaçlar için üretilmiyor. Sosyal robotlar yaşamımıza girdi, girecek.. Ya onları dört gözle bekleyenlerdensiniz, ya da lanetleyenlerden. Bence ortası yok! Yaşlılar için sosyal robot projesi süper ama ya katil robotlar? Ya aşırı zeki asker robotlar?