Sosyal Medyanın Öğrettikleri


Sosyal medyada dolaşmanın da bir adabı var.. Sevimsiz davranışlara tanık olan bir sosyal medya gurusu düşüncelerini yazmış. Sosyal medyanın hepimize öğrettikleri arasında çarpan en can sıkıcı iki şey şunlar:

  • 1. Takipçileri zorlamak suretiyle malını satmak. Pazarlanan şey bir ürün olabilir, bir haber, bir fikir, bir kitap da olabilir.. Bunlarla birlikte satmaya çalıştığı şey kendisi olabilir yani, takipçi toplamak için ‘kendisini sürekli ön plana çıkarıyor olabilir.
  • 2. Çıkıntılık (troll) yaparak ilgi çekmek.

Bu iki davranış sosyal medyada hiç de hoşa gitmiyor ve kendi reklamını yapmakla eş değer. Fakat reklamcılık ilkelerine de uymuyor ve kendi reklamını yapan sosyal medya kullanıcısı ne yaptığını bilmediğini belli ediyor, yanı komik duruma düşüyor! Kısaca, sosyal medyada kendisini ön plana çıkaran kişi her bakımdan itici oluyor!

Bakalım sosyal medyada diğer sevimsizlikler nelermiş:

1. Sadece içerik paylaşmak
Yalnızca içerik paylaşmak sıkıcı ve rahatsızlık verici” diyen sosyal medya gurusu, biraz da farklı şeyler paylaşmak gerektiğinden bahsediyor. Buna örnek olarak görseller, özlü sözler, ya da diğer orjinal içerikler olabilir.

Benim iki kuruşluk düşüncem: Sosyal medya kullanıcıları kimlerdir? Günün yorgunluğunu atmaya çalışan kişiler, öğrenciler, kafası ofis işleriyle dolu profesyoneller, birşeyler öğrenmeye çalışan halktan insanlar, ev kadınları, emekliler ve işsizler.. Takipçilere eğlenirken düşünme fırsatı vermek gerek. Paylaşılan görsellerle onları virtüel gezilere çıkarmak hiç de absürt değil. Bütün bunları yaparken profesyonel bağlantı kurmanın yanlış bir yanı da yok.
2. Merkezi yayıncılık
Aynı şeyi defalarca paylaşmak (İşte buna bir örnek olarak ben verilebilirim!) Sosyal medya gurusu şöyle diyor: Twitter’da sürekli en son blog yazısını paylaşan yazarları görmüşseniz ne demek istediğimi anlarsınız. Onalardan birisi iseniz çeşitlilik düşünün!

Benim iki kuruşluk düşüncem: Ben de bir blogcuyum. En son yazımı milyonlarca kez paylaştığım günleri iyi hatırlıyorum. Hatta okurlarımdan “bunu daha önce paylaşmıştınız” gibisinden yorumlar almıştım. Şimdi biraz daha fazla görsel ve manalı sözler paylaşıyorum ki daha renkli ve kalıcı olsun.  Blog yazılarımı da her fırsatta dağıtıyorum. Bu yazının altında ilginç bir kaza yazısı var. Onu da okuyun 🙂
3. Tweet, mention ve diğer yorumlara cevap vermemek
Çok fazla takipçisi olan sosyal medya kullanıcılarının her yoruma cevap veremeyeceğini kabullenen guru, yine de zaman zaman bu tür interaksiyonların gerekliliğini hatırlatıyor.

Benim iki kuruşluk düşüncem: Eskiden takipçilerimle muhatap olmazdım. Şimdi takipçilerimin anlamlı yazılarına denk gelmişsem, yeniden paylaşıyorum, bana yöneltilmiş akıllı ve yapıcı sorulara da yanıt veriyorum.
4. Takipçileri zorlamak
Takipçileri link paylaşmak konusunda zorlamak da oldukça olumsuz bir davranış. “Eğer paylaşmaya değer bir link ise zaten paylaşılır” diyen guru, “sosyal medyada dolaşırken bunları öğrendim, siz siz olun sosyal medya sevimsizlerinden biri olmayın” diyor!

Benim iki kuruşluk düşüncem: Takipçilerimi, linklerimi paylaşmaları konusunda zorladığımı hatırlamıyorum. Buna rağmen yanlış anlaşılmışsam kusura bakmayın. Yazılarımı okumaya devam edin. Sosyal medyada öğrendiklerimi paylaşmaya devam edeceğim. Şimdi bu yazıyı paylaşın! 🙂