Hasret’inden Mektup: Birörnek Olurduk

Düşünüyorum da.. Sen ve ben hiç “biz” olmadık! Ama olsaydık, birörnek olurduk. Aynıydı geçmişimiz. Aynı şefkatli anakucağından, aynı sağlam mayadan, aynı davadan gelmişiz.

Güçbela bulmuşuz birbirimizi onca kalabalıkta. Tünelin bir ucunda sen, bir ucunda ben beklemişiz yıllarca. Bekleyiş bitmiş, rastlamışız mesafelerin ötesinde. Yürümüşüz çizginin birer ucundan birbirimize. Yıllarca beklemişken. Zar zor bulmuşken. Hevesi kursakta bırakan tüm imkansızlıklar dizilmiş çizgiye. Birer birer engel olmuşlar iki insana. Çizgi üzerinde mesafeler daralacağına gitgide büyümüş. Açılmış ara.

Aşkta kavga vardır be gülüm. Acılar vardır, tartışmalar çoktur, kıskançlık çıldırtır, güven sarsılır ama ne olursa olsun sevgi sonsuzdur. Aşk, kafa göz yarar. Aşk sır saklar. Aşk şiir yazar. Aşk ömür tüketir. Aşk iki yüreği bir eder. Ama bir şartla; çizginin ucundakilerin ikisi de aşıksa!

Aşk iki yönlü değilse, biri yaklaşır, diğeri durur. Aşk karşılıksızsa, yaklaşan yaklaştıkça duran geri adım atar. Sonunda çizgi kırılır. Kalp kırılır. Gönül yıkılır. Mahsun kalır biri, karşılık bulamamıştır aşkı. Diğeri, diğerlerini aramaya yola koyulur. İşte bizim hikayemiz burada son bulur.

Oysa.. Bazen diyorum ki, sen ve ben bir ‘biz’ olabilirdik. Birörnek olurduk. Aynı şefkatli anakucağından, aynı sağlam mayadan, aynı davadan gelmemiş miydik?

Hasret’inden.