Sosyal Medyada Empati


Akıllı telefonunu sevmeyen var mı? Hepimiz mesajlaşıyoruz, google araması yapıyoruz, tweetliyoruz, facebook güncellemesi yapıyoruz, fotoğraf çekerek sosyal medya sitelerinde paylaşıyoruz. Hatta öyle durumlarda fotoğraf çekiyoruz ki, birisi kaza geçiriyor olsa dahi yardım etmek yerine akıllı telefonlara sarılıyoruz. Amaç ne? Görselleri sosyal medyada paylaşarak 15 dakikalık şöhret sahibi olmak. Ve tabi empati denen insanca davranış hak getire!
Empati yoksunu sosyal medya sadece sıradan insanları değil, psikologları, sosyal bilimcileri ve popüler kültür yorumcularını da endişelendiriyor.
Sosyal medyada oluşturduğumuz ilişkiler gerçek hayat ilişkisi gibi değildir. Sosyal medya üzerinden tanıştıklarımızla yüz yüze görüşmeksizin anlaşmaya çalıştığımız için anlaşmazlıklar ve olumsuzluklar kaçınılmazdır. Oysa gerçek hayat yaklaşımları her zaman daha yakın ve samimidir. Sosyal medya tanışmaları ise içtenlikten ve empatiden uzaktır.
Her ne nedenle olursa olsun, sosyal medyada itibarını kaybeden gençlerin gerçek yaşamda intihar ettiklerini duymuşsunuzdur. Peki bu trendin hızla arttığını biliyor muydunuz? İntihar eden gençlere empati gösteremeyiz çünkü sanal alemin bir yerlerinde olmuş herhangi birşeydir. Gerçek hayata nasıl aksettireceğimizi bile bilemeyiz. İnternet bağımlıları olarak bu tür haberleri duyup, unutmak için daha farklı konulara geçeriz. Oradan daha ilginç konulara atlarız. Daha çekici ve unutturucu şeylere ilgiyi verirken, empati denen şeyin sözlüklerde kalan bir kelimeye dönüşmesine gaz veririz.
Sorun nedir? Elektroniklere olan yakınlığımızın, gerçek ve içten insani yakınlığın önüne geçmesidir.Gereğinden fazla elektronik hayat, sosyal hayattan ve gerçeklikten uzaklaşarak izole olmak demektir. Her bağımlılık gibi, İnternet bağımlılığı da zararlıdır.Sosyal medyada rahatça paylaştığımız şeyleri, söylediğimiz sözleri çoğu kez gerçek hayatta o rahatlıkta paylaşamayız. İnternet bağımlılığının bir başka nedeni de rahatlık ve özgürlük! Bir bakıma narsizm. Hepimiz bir anlamda narsist yaratıklara dönüştük. Sadece kendimizi düşünür olduk, sadece kendi zevkimizi gidermek için soysal medyada dolaşan insanlara dönüştük.
Bir örnek olarak kendimi vereyim. Blog sitemi tanıtmak ve İnternet’te görünür olmak için bulduğum her fırsatta link paylaşıyorum. Bunu sosyal fayda için yapıyorum ama İnternet başında zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım günler oluyor. Herkes sosyal fayda için Internet başına geçmiyor, tabi. Bu da insanlığın geleceği konusunda endişelenmeme neden oluyor. Endişelenmeli miyiz?
Yoksa ben bu konuda yalnız mıyım? Bu konuda siz neler düşünüyorsunuz? Neden sosyal medya empatiden uzak? Bu soruyu sormak için çok mu geç kalındı? Herkes sosyal medya bağımlısı mı? Lütfen şimdi bu yazının linkini bildiğiniz tüm sosyal ağlarda paylaşın. Empatiyi de elden bırakmayın.