Bir kadın hikayesi: Onca yıldan sonra..

Onca yıldan sonra dediğimiz cinsten bir hikaye paylaşacağım.

Gerçekten yaşanmış kadın hikayeleri topluyorum. Bir kısmı hüzünlü, bir kısmı çaresiz ama hepsi gerçek. Hiç birine üretebileceğimiz çözüm yok. Yaptığımız şey özet halinde bir kesit paylaşmak. Varsa hikayeniz, burada yayınlayabiliriz.

Bahsedeceğim kadın yirmi küsur yıldır evlidir. Evlilik hem hukuki hem de islami şartlara göre yapılmıştır. Yıllarca aynı çatı altında yaşanmış, çocuklar doğmuş, büyütülmüş, yetiştirilmiş, kadınla erkek ortayaşa gelmiştir.

En küçük çocukları 13 yaşında diğerleri 19, 21 ve 23 yaşlarındadır. Üç büyük çocuk üniversiteye gittikleri için evden çıkmışlardır. Görünüşte mutlu bir ailedir.

Kadın ilk günden itibaren evin içinde ve dışında çalışan, fedakar ve anaç anne figürüdür. Erkek de kadın da yüksek eğitim görmüş, yıllarca iyi gelirli işlerde çalışmış, birlikte eve ve aileye maddi ve manevi katkı sağlamışlardır.

Erkek birgün yaşantılarının yeknesaklığından bahsetmeye başlar. Hala genç olduklarından, gündüz dışarıda çalışıp gece evde TV seyretmekten bıktığını, yeni hevesleri olduğunu söyler. Heves dediği şeyse geceleri dışarıya çıkarak bulduğu insanlarla eğlenmetir. Evli, bekar, genç, yaşlı, kadın ya da erkek ne tür tanıdığı varsa onlarla geceleri içkili ve danslı eğlencelere başlar. Karısı yeni yaşantıyla ilgilenmemektedir çünkü bu yaştan sonra böylesi bir yaşam ilgisini çekmemektedir.

Yine bir haftasonu adam dışarı çıkar ve bir bara gider. Orada, evli olduğu halde kocasız gelmiş, bir arkadaşıyla içmeye başlar. Kadın sarhoş olur. Adam kadını arabasına attığı gibi kadının evine doğru yola koyulurlar. Ama evde kendi karısı ve en genç çocuğu babayı beklemektedirler. Daha fazla dayanamayan hanım, geç saatte eve gelmeyen kocasını telefonla arar. Defalarca aradıktan sonra adam lütfen cevap verir. Ortak arkadaşları olan, kocasız halde eğlenceye gelmiş, kadının sarhoş olduğunu ve evine bırakmak üzere yola koyulduğunu anlatır. Karısının kafasından bir yığın olumsuz olasılık geçer. Kadın arkadaşı evine bırakmak yerine kendi evlerine getirmesini ister. Uzun tartışmalardan sonra adam kadını kendi evine getirmeye razı olur. Zilzurna sarhoş kadını arabadan içeri alarak hazırlanan yatağa yatırırlar. Adam sabaha kadar kadının başında bekler.

Burada birçok şey yanlıştır. Ama özellikle böyle bir çirkefliğin Ramazan ayında olması dikkat çekicidir. Kendileri oruç tutmadıkları halde oruç tutan evin hanımına yapılan şey tam manasıyla eziyettir. Evin kadını Ramazan orucu tuttuğu için gece sahura kalkacaktır. Bakın ki evinde rezillikler dönmektedir. Yok adamla sarhoş kadın arasına o gece herhangi birşey geçmemiştir ama olay çok çirkindir.

Bu kadının kocası nerededir? Yeni doğurduğu bebeğine kim bakmaktadır? Neden öylesine içmiştir de kendinden geçmiştir? Eğer adamın evine değil de kadının evine gitselerdi orada kadının kocası bekliyor olacak mıydı? Sarhoş kadınla adam başbaşa mı kalacaklardı? Gece nasıl devam edecekti? Adamın evine getirilen sarhoş kadın yarıçıplak minicik elbisesiyle orası burası açılarak yatağa taşınırken tüm bunları gören evin genç oğlu babası hakkına neler düşünmüştür? Ya annesi hakkında? Aciz ve zavallı kadın diye mi düşünmektedir? Bu genç insana ne tür bir mesaj verilmiştir? Ya Ramazan gibi ulvi bir ayı hiçe sayan bu iki insan, hiç mi utanmamıştır?

Kadın hala evliliğini sürdürmektedir. Bu tarz olayların sürüp sürmediğini bilmiyoruz. Bildiğimiz birşey; yüksek eğitimli, yaşını başını almış, çocuklarını yetiştirmiş fedakar kadının hiç de hak etmediği bir yaşantıya maruz bırakılmasıdır.

Peki bu evlilik hayatı nerede değişmiştir? Neden değişmiştir? Ortayaş krizi mi neden olmuştur güzelce gitmekte olan evliliğin çehre değiştirmesine? Kadın da kocasına ayak uydurmalı mı dersiniz? Ya adam? Adam karısıyla takılmak istiyor mudur?

Evliliği aniden yön değiştiren ortayaşlı bir kadının hayatından minik bir kesit okudunuz. Bu hikaye gerçektir. Onca yıldan sonra teşekkür yerine kocasından aşağılık davranışları hak etmeyen bir kadnın hikayesi.. Yukarıdaki sorulara cevabımız bulunmamaktadır; cevap verecek olanlar, kadın ve kocasıdır. Bizden anlatması.

3 thoughts on “Bir kadın hikayesi: Onca yıldan sonra..”

  1. Anlamadığım çirkin bir olay olarak nitelendirilmesi Bence adam örnek bir davranış sergilemiş. Adam, kadını barda bıraksa sonuçlarını düşünemiyorum. Milletin ağzı torba değil ki büzesin. Her nasıl davransa birileri bir şey söylerdi.
    Bu olaydaki esas sorumsuzluk sarhoş kadın ve kocasıdır. Karısı meyhaneye tek başına gidiyorsa o ailede gerçek problemdir.Ramazan olması kadını barda bırakma gerekçesi değildir O adam 30 gün boyunca oruç tutmaktan daha fazla sevap kazanmıştır.
    Bu hikayeyi anlatış şekliniz yardımı etmeyi gereksiz gibi anlatımınızdır. Hikayenin sonunu bilmiyoruz o yüzden daha fazla yorum yapamayacağım.
    Kemal PINAR

    1. O adam 30 gün oruç tutmaktan daha fazla sevap kazanmıştır demişsiniz siz köşe başı müftüsü müsünüz?nereden bildiniz nasıl bildiniz?Yazıda yorum yapılacak kadın eşini ve çoıcuğunu evde bırakıp bara giden kadın değil ev sahibi olan kadındır.

      1. Evet ben müftülükte yaptım. Ben ama burda fetva vermiyorum. Ahlaklı bir davranış sergilendiğini vurgulamak için söyledim. Üstelik kadınlarda arkadaşmış Memnun olup, kocasıyla övünmeli. Adam kadınla igilenerek belkide bir yuvanın kurtulmasına vesile olmuştur. Tabiki büyük bir sevap kazanmıştır. Sevgili Hasan bey varsa hikayeyle ilgili bir youmun merak ediyorum. Bana katılıp katılmaman önemli değil Ben olsamda o kadını barda bırakıp gitmezdim, belki farklı şekilde davranırdım. Kocasını arayamazdım, çünkü sorunlarının boyutunu bilmiyordum. Eşimi arardım kadını eve getireceğimi söylerdim. İtiraz etse bile orda bırakmazdım. Ahlaklı olmak budur. Ben bu cümleyi ahlaklı olmak en büyük sevaptır düşüncesiyle kurdum. Merak ediyorum siz bu pozisyonda ne yapardınız?

Comments are closed.