Rüya tabiri bilir misin?

 

Rüya tabirleri her dem var olmuştur. Rüyalar daima insanların ilgisini çekmiştir.

Tarihte ve günümüzde sanatçılar rüyalarını boyamışlardır. Bir yazar tanıyorum, o da rüyalarını boyamaya soyunmuştu. Boyadı mı bilmiyorum. Ama rüya boyama konsepti çok ilginç gelir bana.

Benim rüyalarım da çok canlıdır. Çocukluğumdan bu yana hafızama kazınmış birçok rüyam vardır. Hatta daha sonraları gördüğüm öyle mümtaz rüyalar var ki, gerçek erenlerin görebileceği türden. Onları öpüp kokluyorum. Hafızamda daima canlıdırlar.

Diğer rüyalarımdan ölene kadar unutamayacaklarım da var. Alzheimer olursam o zaman rüyalarımı unuturum diye korktuğum bile olur.. Ama bu sözünü ettiklerim benim, bende, ben rüyalarım. Toplam üç tane. Ölenece benimle onlar. Neden bu rüyaları sen de görmedin? tarzı rüyalardır onlar.. Candır onlar.

Bütün bunların yanında, rüya ile gerçek hayat karışımı, gezerek gördüğüm, çığlık çığlığa uyandığım rüyalar da az değil. Bir de bilimkurgu türünden rüyalarım vardır. Nereden zihnime hasıl olurlar bilmiyorum ama onları da seviyorum. Ben de bazılarını yazıyorum; boyamayı bilseydim belki boyardım.

Geçenlerde bir yazar, roman karakterlerinden birini rüyasında gördüğünü söylemişti. O da ilginç tabi. Ben dün gece rüyamda iki filme birden gittim.. Filmlerin içindeydim daha doğrusu..

Bir tanesi Örümcek Adam2 diğeri ise Açlık Oyunları1. Neden bu iki film meşgul etti ruhumu bilmiyorum ama ailemle birlikte bir taşıttayız. Sonradan o taşıt tam teşkilatlı uçan, kaçan bir otobüse dönüşüyor ve Açlık Oyunları filminde buluyoruz kendimizi. Birilerinden kaçıyoruz; sanırım uzaklaşmak istediğimiz kişiler güvenlik görevlileri ve hızlı hareket etmezsek toplama kampına götürüleceğiz. Var gücümüzle kaçıyoruz. Kaçarken az gidiyoruz, uz gidiyoruz ve onların bölgesine çok yakın bir yerde konuşlanıyoruz. Ve rüya bu ya.. Onların bizden haberi olmadığını ve saldırıya geçeceğimizi düşündüğümüz anda karşı yerde bulunan lokomotif yere batıyor. Rüyanın bu kısmı Örümcek Adamda ortaya çıkan lokomotif. Ama onun tersine bu lokomotif dibe iniyor. Ve demek oluyor ki karşıdakiler bizi gördü saldırmamız imkansız. Çünkü biliyoruz ki onlar bizden daha güçlü.

Hayır toplama kampına götürülmedik çünkü rüyam orada bitti.

Evet komplo teorilerine inanırım.

Evet UFO’lara inanırım.

Hayır zombilere inanmam.

Evet Bulut teknolojisinin gücüne inanırım.

Evet burada açık açık anlatamayacağım diğer birçok şeye kesinlikle inanırım.

Belki de yukarıdakilerin tamamı kurcalamakta zihnimi. Rüyalar davranış bilimlerinin hala çözmeye uğraştığı sorulardır. Araştırmacılar bir yığın teori öne sürmektedirler. Kimisine göre hafızada birikenlerin yüze çıkması, kimisine göre tehlike simülasyonu, bir başkasına göre duygusal ayarlama.. Diğerlerine göre fantazi! Ne olura olsun rüya tabirleri hep ilgimi çekmiştir. Birileri rüyamı tabir etsin isterim..

Rüya tabiri ne olursa olsun bu Kızılderili Atasözü sizinle olsun: “Geceler rüya görmek içindir… Gündüzler ise onların gerçek olmadığını anlamak için.”