Roma rakamlarıyla matematik yapmak ne kadar zorsa, bir ülkede konuşulan lisanı anlamadan aktif bir yaşam sürmek de o denli zordur.

Eğer herhangi bir nedenle yaşamın içinde aktif değilseniz, elinizi ayağınızı çekip pasif bir hayat yaşıyorsanız, Roma rakamlarıyla matematik yapmak veya günlük dilde kendinizi ifade etmek düşüncesi sizi rahatsız etmeyebilir.

Şu aşağıdaki varsayımlara yenileri eklenebilir.. Ve bunlar toplum fertlerini çaresiz hissettiren değişimlerdir:

• Toplumun çoğunluğu bir lisan konuşuyor, sizin kendi lisanınız var ama onu konuşamadığınız için yitip gitmesinden korkuyorsunuz. Bu durum etnik kökenli ülke vatandaşlarının ortak sorunudur.. Ve dünyanın her yerinde sorundur!
• Toplumun çoğunluğu bir lisan konuşuyor ama bu lisanın yanında eski lisan da gündeme geliyor ve eskiye dönülüyor. Bir birey olarak tereddüttesiniz çünkü eski dili bilmiyorsunuz. Toplum olarak belki de tür bir geçişimdeyiz.
• Toplumun çoğunluğu bir lisan konuşuyor ama yeni bir lisanla tanıştırılıyor. Tüm yaşlılar ve okuma yazma bilmeyenler yeni dili bilmediği için dışlanmış hissediyor. Ülke olarak bunu geçmişte değişik dozlarda yaşadık.

Bütün bunların Roma rakamlarıyla ne alakası var?

Sıfır sayısı olmadan matematik yapılmaz. İyi öğretilmemiş bir dil ile edebiyat, sanat, felsefe yapılmaz. Ama uğraşılır.. Uğraşılır da sonuç; güzelce okuyup yazarken birden bire sadece sessiz harflerle idare etmek zorunda kalmak gibi olur.

Öyleyse durum şudur: Ya toplumun belirli bir kesimi çemberin dışında kalacak ya da çembere dahil olmak için kolları sıvayacak. Yetişkinler!! Osmanlıca öğrenmek için okullara!

1923 senesinde eski Türkçe’den yeni Türkçe’ye geçildiği vakitlerde toplum nasıl hissetmişse, günlük kullanımdaki Türkçe’den Osmanlı Türkçe’sine doğru yönelirken yine toplum aynı oranda zorlanacak. Ama zorluğu aşmak, isteyenler ve ilgilenenler için, bu kez kolay! Teknoloji var! Elimizdeki akıllı telefonlardan, bilgisayarlardan, TV ve diğer kitle iletişim araçlarından (istersek) Osmanlıca öğrenebiliriz.

Bu durumda, benim fikrimde olanlar, Osmanlıca’nın öğrenilmesi gerekgitiğini düşünecek. Roma rakamlarıyla matematik yapar gibi olmamak için.. Konuşulanları, anlatılanları, öğretilenleri, sohbetleri kaçırmamak için.. Hayatı yakalamak için. Yaşamı bir başka lisanın imbiğinden süzmek için.

Osmanlıca popüler bir dil olmasa da kendi rahatlığımız ve menfaatimiz için öğrenmemiz gerekecek gibi görünüyor.  Bu konudaki düşündüklerime katılmıyorsanız lütfen yorum kutusuna fikrinizi ekleyin. Düşündüklerime katılıyorsanız da bildirin.. Ve bu yazıda dile getirilen düşünceler bana aittir.فاتوش شيمشك