Başkalarını Suçlamaktan Vazgeçmek

 

Hayatımızıda bazı şeyler yolunda gitmeyebilir, mutsuzluk, tatsızlık, huzursuzluk yüklü olabilir. Evet çok karamsar bir tablo ama başkalarını bu halimizden sorumlu tutmaktan ve suçlamaktan vazgeçmek zorundayız.

Başımıza gelen şeyler bizim kendi eserimizdir. İçinde bulunduğumuz durumdan dolayı kimseyi suçlayamayız, çünkü kendi gemimizin kaptanı yine kendimiziz. Kimse bizi mutlu da edemez, mutsuz da.. Buna muktedir olan tek bir kişi vardır, o da şahsımızdır..

Hiç birşey göründüğü gibi değil. İçinde bulunduğumuz durum mutsuzluksa; belirsiz ama  yakın bir tarihte değişecektir! Fakat içinde bulunduğumuz durum durum mutluluksa.. Yine bekleyin.. Hiç merak etmeyin öyle kalmayacak, değişecektir. Ayrıca olayları büyütmenin de bir anlamı yok. Ne zaman olayları dram olmaktan çıkarırsak, o zaman rahatlama sürecini başlatıyoruz ve çözüm üretmeye geçiyoruz..

Neden ben? Neden hep ben? Neden hep benim başıma gelir? Soruları sormak yerine:

Ne yaptım da buna izin verdim? Ne yaparsam bir daha böyle birşey başıma gelmez? Çıkardığım ders nedir? türünden sorular sormak gerekir.

Önce yapılacak şey; başkalarını suçlamaktan vazgeçmektir. Sonra olayları gözden geçirip çıkarılan dersi kenara yazmak, gelecek sefer kullanmak üzere planlar yapmaktır. ‘Hayat uzun bir tevazu dersidir..’ demiş düşünür.. Doğru söylemiş..