Pozitif Bakış

Pozitif bakmak gerekirse.. Hmmm.. Hayatımızın  yarısı uykuda geçiyor.

Geriye kalan  yarısı ise dertlere üzülerek, ağlayarak geçiyor.

Bunun neresinde pozitif? Bu resimde bir yanlışlık var..

Farkına varmadan geçirmek için, çok değerli bir şeydir hayat..  Pozitif düşünmeye başlamaya geç kalmayalım!
Biz insanlar;

Düşünürüz.
Hissederiz.
Harekete geçeriz.

Düşünmek ve hissetmek insanlara özgüdür. Derin hisleri harekete geçiririz ki böylelikle olayları derinlemesine kavrayabilelim.. Ve dolayısıyla daha manalı kararlar verebilelim.. Ve hatta iyi bir geleceğe yatırım yapabilelim..

Biliyoruz ki ne ekersek onu biçiyoruz.. Pozitif ekersek pozitif biçiyoruz. Ama negatif ekersek, daha sonra ille de negatif çıkıyor karşımıza.. Geçenlerde bir arkadaşımla konuşurken “mazide hep negatif varsa nasıl pozitif  bulacağız da ekeceğiz?” diye sormuştu. Her negatifte bir pozitif bulmak mümkün. O pozitifi, negatiflerin arasından deşip çıkarmak gerek. Ve bulunan pozitifi yeşermek lazım. Zor mu? Evet.. İmkansız mı? Değil!

Pozitif olmayı seçmek ve davranışlara yansıtmak hayata yön vermektir. Mükemmel hayatlar kendiliğinden olmuyor. Uğraşmak gerekli. Herşeyin kötüye gittiği bir dünyada yaşıyoruz. Ve akıl sağlığını korumak adına pozitif düşünce edinmek şart. Pozitif ve güzel olan herşey sizinle olsun bugün.

Nef’î’nin öldürülmeden önceki son mısraları paylaşarak bitiriyorum:

Ey dil hele âlemde âdem yoğ imiş
Var ise de ehl-i dile mahrem yoğ imiş
Gam çekme hakikatde eğer ârif isen
Farz eyle ki el’an yine âlem yoğ imiş

Yani:

“Ey gönül ! Hele şu dünyada adam gibi bir adam yokmuş
Var ise de gönülden anlayan bir sırdaş bulunmuyormuş
Eğer bilge isen, şu dünya için asla gam çekme ve tut ki dünya diye bir şey de zaten yok imiş..”

Herşeye rağmen pozitif bakış bizi terketmesin!

2 thoughts on “Pozitif Bakış”

  1. Fatos hanim,

    Gencligimde gonderdiginiz yazinin altini imzaliyabilirdim.
    Ama hayati yasarken isler degisti.

    Cunku artik, medya-basin vs, insanlara nasil el-kol hareketi yapilacagi, nasil konusulacagi, ne denirse ne anlamak gerek, hepsini ogretiyor ve bu da ici guzel
    olmiyan ama ustune guzel krema surmek istiyen insanlara yardimci oluyor.

    Ve maalesef istedigi kadar zeki olsun, bilmis yetismiyen bir insan, bunlara inaniyor.
    Ve sonra da felaket basliyor.
    Bu tur ustu krema insanlar maalesef pek cok kisiden daha cok muvaffak oluyorlar – cunku aldatma sanatini ogreniyorlar.

    Ancak herkes gozunu acip, evladini o paralelde yetistirirse, o zaman bir denge kurulabilir.

    Yani pozitif dusunmek, bazen insanin felaketi olabiliyor.

    Saygilarimla,

    Tulin

  2. ‘Farkındalık’ geliştirilebilen bir yetidir…eğer çevremizde bizi manevi olarak besleyebilen insanlar var ise hayatın her bir anının münferit bir deneyim olduğunu ve dahi hayatın sadece anlık mutluluklardan ibaret olduğunu idrak edebiliriz.
    Güzel paylaşımın için teşekkürler
    Serap Alıcı

Comments are closed.