Sevgi, İlişki, Ayrılık

İnsanlar sever, ilişki kurar, ayrılır… Söylemesi kolay, yaşaması zor olan bu durumları birçoğumuz biliriz. Peki bu yazıda yeni birşey var mı? Okumaya devam edin.. Bilim insanları ayrılıklar hakkında bakın neleri incelemiş..

Amerika’da bulunan St. Louis Üniversitesi, aşk ve sevgi üzerine yayınlanmış birçok çalışmayı gözden geçirdikten sonra şu çıkarımda bulundu: Çok zor geçirilen ayrılıkların ardından bile tünelin ucunda ışık vardır. Biz insanlar severiz, güzel birliktelikler yaşarız ama öyle bir zaman gelir ki ilişkinin sürmesi imkansızlaşır.. Ayrılık zamanı gelmiştir. Ve duygusal yıkım başlar. Fakat bilimciler diyor ki, insanoğlu çok dayanıklıdır ve böylesine ıstıraplı zamanlara göre dizayn edilmiştir. İlk başlarda ne kadar zor olsa da ayrılık, gitgide dayanılır hale gelir ve sonunda yaralar iyileşir. Yaraların kabuk tutmasıyla unutma sürecine girilir..

Ayrılığın ilk safhalarında kişi eski sevgilisini yeniden kazanma çabalarına düşer. Fakat çabalar cevap vermediğinde beyin devreye girerl Bu noktada beyinden kaynaklanan “istemsiz düzeltmeler” yapılır. Yani beyin duyguların dozunu ayarlamaya, hisleri başka yöne çevirmeye, ve hatta yeni ilişkiler kurmaya yönlendirir kişiyi. Ve bu süreçte birçok kişi neden hata yaptığının, gelecek ilişkide nelere dikkat etmesi gerektiğinin ayırdına varır.

Bu çalışma sırasında ayrıca şunlar da bulgulandı:
Eğer ayrılığın yegane nedeni ihanet ise, kadınların olaya bakışı ile erkeklerinki farklılık gösteriyor. Aldatılan taraf erkekse, ilişkiyi daha kolay ve çabuk söküp atabiliyor. Bu demek değildir ki ihanete uğrayan kadın ilişkiyi bitiremiyor. Kadınlar da bitiriyor ama, aldatılan kadınlar ilişkiyi bitirmekte erkekler kadar hızlı davranmıyor.

Evet.. Sevgi ve ayrılık her ne kadar yoğun duygular olsa da bilimciler için tüm bunlar birkaç sayı.. Birkaç veri.. Yani duygusallığa tavan yaptıran böylesine hassas konular bile incelenebilir şeylere dönüşebiliyor bilimciler için..

Yeniden hatırlamamız ve hiç unutmamız gereken şey şu: Aşklar, sevgiler, ilişkiler, sevdalar, kara sevdalar başlıyor.. Bir süre devam ediyor.. Bazıları ömürlük oluyor, ne mutlu onlara! Ama birçok ilişki ömür boyu sürmüyor. Ayrılıklar kaçınılmaz hale geldiğinde beyin duygulara ayar veriyor. Öyleyse bilelim ki, zaman herşeyin ilacıdır! Öyleyse bilelim ki, tünelin ucunda ışık vardır! Ve öylesine yaradılmışız ki, yüreğin hükmünü bitirmek için beyin devreye giriyor.. Öylesine zarif.. Öylesine ürkütmeden.. Öylesine sabırla.. Zamanla beyin kontrolü eline geçiriyor ki yeni ilişkilere pupa yelken açabilsin kişi.. Şükürler olsun insanı bu şekilde dizayn eden Yaradana!

heart-667806_640