Genelde kadınların daha çok endişelendiği biliniyor. Ve son araştırmaların birinde bu durum biyolojik olarak da kanıtlandı.

Brigham Women’s Hastanesinde, 42 ile 69 yaş aralığında 5.243 kadından toplanan verilerin ve kan örneklerinin analizi sonucu yoğun korku ve endişenin biyolojik olarak yaşlanmayı hızlandırdığı bulgulandı.

Günümüzde korku ve endişe gitgide yayılan toplumsal bozukluklardır. Peki korku ve endişe dendiğinde neler gelir aklınıza?

Arachnophobia (örümcek korkusu), agorafobi (belirli alanlarda önlenemez endişe ve korku), doğal felaket korkusu, yılan korkusu, yükseklik korkusu, kapalı yer korkusu, fırtına korkusu, uçma korkusu, toplum önünde konuşma korkusu, ölüm korkusu, mikrop korkusu, karanlık korkusu veya sosyalleşme korkusu gibi bozukluklar fobik endişelerdir.. Ya terör.. Patlamalar.. Canlı bombalar.. İntihar bombacıları? Korku dolu dünya!!!

Erken yaşlanmış her kişinin fobik endişe kurbanı olduğunu düşünmek doğru olmaz. Ya da fobik endişeli her insanın erken yaşlanacağını düşünmek de her zaman anlamlı değildir. Sonuçta bilimsel çalışmalar istatistiksel verilerin bir dökümü olduğundan bulgular birer genellemedir. Daha önce yapılan bir çalışma tek yumurta ikizleri arşında yapılmıştı ve endişeli şahısların daha erken yaşlandığını kanıtlamıştı. Ve unutmayalım ki; aşırı korku, kaygı, kasafet ve anksiyete ile dolu bir hayat da her bakımdan yorucu ve yıpratıcıdır.

Fatoş’ça:
Kişinin yaşadığı coğrafyanın bile erken yaşlanmaya etkisi olduğu bilinmektedir. Bu durumda aşırı korku ve fobik endişe prematüre yaşlanmaya pekala yol açabilir.. İnsaniyetli, değerlerine bağlı ve doğru dürüst yaşayanlar da korkar.. Ama onlar için korku ve endişe yalnızca yeterli miktardadır (yetecek kadar yani!!!).. Onlar fobik boyutta korku ve endişenin ecele faydası olmadığını bilirler! Ve unutmayın.. Sevginin baş düşmanı nefret değildir.. Korkudur.. Çünkü yarattığı endişe ile güvenebilme yetisini yok eder korku..

Fakat şöyle bir durum var.. Son zamanlarda her köşe başında bir canlı bomba varmış gibi korkuyoruz, korkutuluyoruz. Tüm bunları göz önünde bulundurunca bir canlı bombanın alçak heveslerine kurban gitmektense yaşamayı ve yaşlanarak ölmeyi tercih ediyor insan! Bırakın yüzümde prematüre çizgiler, kırışıklıklar olsun ama rezil bir intihar bombacısının insanlıktan çıkmış aksiyonuna kurban gitmemeyim diyor insan! İmtina ediyor kalabalıklara girmekten! Can korkusu taşıyoruz.. Endişeleniyoruz kendi güvenliğimizden ve yakınlarımızınkinden!