Vücudumuz hareketli kalmayı sever. Hayatın akışı içinde değişik şekillerde hareket ettirdiğimiz vücut, bu akışkanlıktan çok memnundur.

Sabah kalktığımızda geriniriz, egzersizden önce ısınır ve gevşeriz, dans ederken, merdiven çıkarken, bahçe işleri yaparken hep bir devinim içindeyizdir. Hayatın ritmine göre vücudumuz da şekilden şekile girer.

Moralimiz düzgünse etrafımızdaki olaylarla ve durumlarla ve tabiatla daha ilgili oluruz. Moral bozuksa eğer, yapmamız gereken şey eskimiş olumsuz enerjiyi söküp atmaktır!

Eski enerjiyi atmak, daha canlı ve yeni hissetmek harektle mümkündür. Kaslara yenilenme fırsatı vermek gerekir. Kaslar canlandığında vücudumuz diri hisseder, dolayısıyla zihnimiz de canlanır.

Hareket etmeyi unutmayız ama bazen harektesiz kalırız. Yaptığımız tek şey zaruri ihtiyaçları karşılamak ve bu nedenle hareket emek olur. Oysa bilinçli bir şekilde hareket ister insan vücudu. Eğer siz de uzun süre hareketsiz kalanlardansanız, günlük hareket ve egzersiz için zaman ayırmanın yollarını aramalısınız.

Ev temizlemek, merdiven inip çıkmak, bahçe işi yapmak, dans etmek, çocukların peşinden koşturmak, hatta arabadan inip AVM’ye yürümek bile egzersiz sayılmaktadır. AVM’de yürümek de harikadır! Bunlara ek olarak jimnastik, dans, yoga, tai chi, boks, pilates gibi aktivitelere düzenli zaman ayırabiliyorsanız, ne mutlu!

Vücudumuz bir süre hareketsiz kaldığında bize işaret verir.. Uzuvlar bir bakıma der ki: Tutuldum, hareket et! Karıncalandım, kalk dolaş! Oksijensiz kaldım, egzersiz yap!

Vücudumuzun sesini dinlerken, neleri yapıp yapamayacağını da göz önünde bulundurmak gerekir. Ömrü boyunca hiç koşmamış otuzlu yaşlarda birisi hemen koşmaya başlamaz. Önce yürür, sonra bir müddet hızlı yürüyüşler yapar.. Daha sonra [hazır hissettiğinde] kısa koşular yapar.. Ve daha sonra koşuların süresini arttırır. Yani, emeklemeden yürünmez.

Egzersize başlayacak olursanız önce minik adımlarla başlayın. Vücudunuzun gitgide daha elastik olduğunu göreceksiniz. İnsan vücudunun kendine has ritmi ve gücü vardır. Bir süre hareket ettikten sonra kişi kemiklerine kadar varlığını hissedebilir. Kaslarının geliştiğini, ciğerlerinin açıldığını ve her bakımdan mutlandığını duyumsar. Hareket sayesinde etrafımızdaki dünyayla bağlantı kurarız. Şükretmek için bundan güzel neden olur mu?

Hareketli kalmak insan vücudu için hayati bir seçenektir. Ve hareket edebilmek aslında bir kutlamadır. Öyleyse varolmanın bilincine varalım. Hareketli kalalım. Moralimize hamle yaptıralım. Hayatta oluşumuza şükür borcumuzu yerine getirelim. Hareket edebiliyorsak bu bir hediyedir; ayırdına varalım.