Gösteriş dendiğinde ne geliyor aklınıza? Benim aklıma; sahip olunan şeyi (her ne ise o şey) gösterme uğraşısı, büyük olasılıkla sonradan görme ve sığ davranışlar geliyor.

İş arkadaşlarımdan biri 23 yaşında bir Amerikalı. Geçenlerde ofiste dünya coğrafyasından, iş seyahatlerinden, yolculuklar sırasında değiştirdiğimiz zaman dilimlerinden, vücudumuzun farklı zamanlara nasıl adapte olduğundan, değişik kültürlerden ve kültürlerin kendi içinde değişiminden felan konuşurken birden kendimizi spesifik ülke insanları hakkında sohbete dalmış bulduk. Hintli isimlerden bahsetmeye başladık. Onların isimlerinin hemen kendilerini ele verdiğinden bahsettik. Arap isimleri gibi.. Ya da Latin İspanyol kökenliler gibi.. Bazı ülke insanlarının yüzlerini görmeye gerek yoktur. İsimlerinden anlaşılır onların Hint kökenli mi, Arap mı, İspanyol mu oldukları.. Yanılmak zordur yani..

Konuşma iyice haretlenmişti.. “Peki” dedim.. “Benim ismimi ilk kez gördüğünde hangi ülkeden olduğumu anlayabildin mi?”. “Avrupai bir aksanın olduğunu düşünmüştüm..” dedi.. “Hayır” dedim.. “Beni görmeden önce, konuşmamı da duymadan önce ismimi görmüştün.. O ilk gördüğünde hangi ülkeden olabileceğim konusunda ne düşünmüştün?”. Hatırlamaya çalıştı.. Çıkaramamış o vakit ismimden hangi ülkeye ait olduğumu..

Konuşmaya devam ettik.. Oradan oraya atlarken bu kez Türkiye’de yaşamdan bahsetmeye başladık.. Bir ara şunları söyledi: Ben Türklerle daha önce çalışmadım ama bir arkadaşım Türkiye’de asker. Ondan, senin ülkenle ilgili duyduklarıma inanamamıştım.. Türkiye’de son moda residanslar varmış. AVM’ler varmış.. Devasa.. Çok ama çok büyükmüş. Hepsi şahaneymiş.. Daha önce görmediği kadar büyükmüş hepsi ve gözlerine inanmakta güçlük çekmiş.. Türkiye’de gördüğü arabalara da şaşmış.. Lüks ötesi arabalarmış.. Spor arabalar.. Amerikada ancak büyük şehirlerin lüks semtlerinde görülebilecek kadar lüks arabalarmış yollardaki.. Birçok lüks araba varmış sokakta.. Gerçi dışarda gözüne çarpan insanların hepsi zengin görünmüyormuş ama, hatta etraf yoksul doluymuş! Ama trafik aşırı pahalı arabalarla doluymuş! Parantez içinde: İş arkadaşımın arkadaşına göre, Türkiye’de çok çok zengin olanlar safi gösteriş yapıyormuş!!

Hımm.. Sonradan görmeler, sahip oldukları maddesel şeyleri gösterme çabası sarfederken gülünç görünüyorlar demek ki.. Hımmm..

Unutmayın.. Tüm bunlar üçüncü kişinin kendince çıkarımlarıdır.. Anlamıştım ki, çalışma arkadaşımın Türkiyede askerlik yapan arkadaşı, gördüklerini aktarmakla kalmamış, yorum da eklemişti.. Felsefe yapmıştı bir bakıma.. Kim bilir kendi aralarında daha neler konuşmuşlardı..

Fakat bunları duymak benim hiç hoşuma gitmedi.  Daha fazla uzatmadım.. ‘Evet.. Her yerde olduğu gibi Türkiye’de de aşırı zenginlerin yanında, orta halliler ve tabi çok fakirler de var..’ gibi birşeyler diyerek konuyu kapattım.

Bir ecnebiden ülkemdeki gösteriş tutkusunu anlatan söylev keyfimi kaçırmıştı doğrusu. Mevlana Hazretleri ne de güzel söylemiş.. Her dil, gönlün perdesidir. Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır..