Uçurtma Mevsimi – Kaan Murat Yanık
Geçen yıl bir yayınevinin kitap çekilişinden birkaç kitap çıktı bahtıma.. Kitapları severim, hediye kitaplara bayılırım. Bedava olanlara ise paha biçilmeyeceğini düşünürüm..
Geçen yıl bir yayınevinin kitap çekilişinden birkaç kitap çıktı bahtıma.. Kitapları severim, hediye kitaplara bayılırım. Bedava olanlara ise paha biçilmeyeceğini düşünürüm..
Herkes kendisi için iyi gelen şeyleri bilir. Kimisi doğada mutluluk bulur, kimisi bir kitaba sarılarak kenara kıvrılır. Kimisi anı yaşarken herkesten uzaklaşır, kimisi kalabalıkta mutludur. O nedenle pozitif enerji ile ilgili fikirler sizlere düşünce gıdası olsun. İyi enerji ile yüklenmek için ne gerekliyse onu yapmanız dileğiyle.
Kafro canlanmış durumda.. Şimdilerde Avrupa’da yaşayanların buralara gelmesi için nedenler çoğalıyormuş.. Canlanan bir kasaba.. Avrupai bir hava. Sürreal bir ortamda sunulan lezzetli pizza.. Eskiyle yeninin, geleneksel ile modernin, gençle yaşlının, yerliyle yabancının buluştuğu bir belde olmuş Kafro..
Kargalar zeki kuşlardır ve sofistike aktiviteler yapabilirler. Örneğin yolda leş yemekte olan bir karga sürüsü arabanın hangi hızla ve hangi sürede oraya gelebileceğini ölçebilirler. Araba yaklaştığı halde leşi parçalamaya devam ederler, araba kendilerine tam toslayacakken yoldan çekilirler. Kargalar cidden ilginç yaratıklar.
102 yaşında birisine doktora diploması ne anlam ifade edebilir? Daha kaç yıllık ömrü kalmış olabilir? Bunlar değildir mesele.. Asıl mesele geçmişle yüzleşmesidir. Tarihe dönerek “Ben de geçmişin bir parçasıyım! Affettim!” diyebilmesidir. Kızgınlık, küskünlük, dargınlık, öfke gibi olumsuz yükleri bırakarak, hem kendisini hem de gelecek jenerasyonların yükünü bir nebze olsun hafifletmesidir. Yavaş yavaş yok olan sağduyuyu yeniden tesis temeye uğraşmasıdır.
En önemli bir hedefi, bilemedin iki hedefi mercek altına almak gerekir.
Varolmanın bilincine varalım. Hareketli kalalım. Moralimize hamle yaptıralım. Hayatta oluşumuza şükür borcumuzu yerine getirelim. Hareket edebiliyorsak bu bir hediyedir; ayırdına varalım.
Biri seni kenara çekse.. “Okul bitince ne olacaksın? Girişimci ruhunu devreye sokarak okulu bırakmak ve bol para kazanmak ister misin? Okulu terk edersen, sana yüz bin dolar vereceğim ama bu parayı yeni bir fikri hayata geçirmekte kullanacaksın..” dese ne yaparsın?
Herkes, her an, her yerde birer sosyal girişimci olabilir. Artık dünya bu şekilde işliyor.
Tavuk ve Sebzeli Çoban Bohçası dediğimde bir kumaş bohçanın içinde gıdaklayan tavuklar ve birkaç sebze geliyorsa aklınıza, aldanmayın! Bu bir Amerikan yemek tarifidir. Bohça gibi bir hamur içine tavuk ve sebzeler konularak pişirilir. Bir kez yapan, yine ve yeniden yapmak isteyecektir. Çok kolay, lezzetli ve bütünsel bir yemekir.
Gerçek dünyadan uzaklaşarak gerçek ilişkileri unuttuk. Konuşmayı unuttuk. İnsanca duyguları unuttuk. Cam dünyalardan medet umar olduk. Kimler gerçek, kimler yalan bilemez olduk. Gerçek insanlara ihtiyacımız olduğunu da unuttuk!
Herkes zenginin yanında olmak ister. Anadolu’da köylere kasabalara giden siyasetçiler seçimlerde oy isterken en iyi giysilerini giyer, en pahalı arabalara biner, eşleri en marka çantalarını takar omuzlarına, en parlak mücevherlerini gösterirler.. Neden? Çünkü halk onlara bakar, oy vermeye karar verir. Neden? Çünkü onlar gibi zengin olmak istemektedirler. Oy verdiklerinde onlar gibi olma güdüsü vardır içlerinde. Onlar gibi gösterişli bir yaşama hevesle oy verirler..