Dedikodu Yapma!

Dedikodu ile ilgi yazacaklarım kısa ve öz. Söyleyeceğim şey “Sen oradaki! Gıybet eteme!”.

Dedikodu yapmanın (veya gıybet etmenin) doğru olmadığını biliyorsundur zaten. Kötüdür gıybet. Minicik okul çocukları dahi bilir ki bir kez yayılmaya başladı mı dedikodu, önünü alamazsın.

Kuş tüyü yastığın patlaması gibidir.. Tüylerin her yere yayılması gibidir.. Başlatırsın ama konunun ne yöne gideceğini kestiremezsin. Bir kere yayıldı mı, geri almak mümkün olmaz. Kontrol edilemez. Çıkmıştır ağzından gayri kontrol edemezsin.. Tehlikelidir yani..

Dedikodu dolu bir atmosfer bircok kişiye kenarından köşesinden dokunur. Her kafadan bir ses çıkar. İlk söylenen şey büyüdükçe büyür, değiştikçe değişir.. Kulaktan kulağa oyunu oynar gibidir!

Dedikoduya başlarken nerede, nasıl biteceği bilinmez. Biteceği de bilinmez. Hiç bitmeyebilir. İnsanların beyninde o ilk şekliyle, başlatılan asılsız iddiaları ve yalanlarıyla asılı kalablir. Bir kere başlatırsın ama nereye, nasıl ulaşacağını bilemezsin. Dedikodu yapma!

Başkalarının mutsuzluğundan beslenenler dedikodu yapar. O kimselere “Dedikodu Yapma!” diyoruz ve mutluluğun formülünü uzatıyoruz! Mutlu olmak için önce kendinle barış!

dedikodu, yoktur sonu