Salgın Var

Hastalıkların arttığı, aksırıkların tıksırıkların tavan yaptığı, “salgın var” cümlesinin ağızdan ağıza taşındığı mevsimlerdir sonbahar ve kış.. Okullar ve kreşler de adeta salgın üretme mekanizması gibi çalışır bu aylarda..

Evde okul çocuğu varsa, aileye soğuk algınlığı ve grip taşınması da söz konusu olabilir. Fakat bu riski engellemenin yolları vardır.

Çocuklar yıl boyunca 6 ila 8 kez soğuk algınlığı olurken, yetişkinler ortalama 3 kez hastalanır. Ve bu genellikle Eylül ile Mayıs arasına denk gelir. Tüm bunların üstüne bir de grip salgınına yakalanmak söz konusu olabilir.

Aileler hijyen hususlarına dikkat ederse mikropların dağılması engellenebilir. Nasıl?

Sık sık ellerinizi yıkayın. Bugün egzersiz sınıfında öğretmenimiz, lütfen ellerinizi sık sık yıkayın çünkü etraf mikrop dolu dedi. Ve bunu söylerken, yetişkinlerin topluca egzersiz yaptığı bir gruba sesleniyordu. Herkes her fırsatta ellerini yıkamalıdır. Bunun için gerekli olan iki şey su ve sabundur! Sabun yoksa bile elleri su ile yıkamak gerekir.
Elleri yüze yaklaştırmayın. Mikropların ilk evvela elmizle dolaşım sistemimize tanıştırıldığını biliyor muydunuz? Yüzde dolaşan ellerdeki mikroplar burun, ağız ve gözlerle dolaşım sistemine iletiliyor. O halde elleri yüzden uzak tutalım.
Kalabalıktan uzak durun. Hasta iseniz kalabalıktan uzak durun. Salgın varsa kalabalığa yaklaşmayın. Özel günlerde, toplantılarda, kutlamalarda hastalarla sarılıp öpüşmeyin. Yanaktan öpüşmekle bile mikrop transfer edilebilir, unutmayın!
Dezenfekte! Dezenfekte! Dezenfekte! Mikroplar herhangi bir yüzeyde 24 saat yaşayabilir. Yüzey dediğimiz şeylere; telefon, bilgisayar klavyesi, masa, okul sırası, oyuncak, kapı kolu gibi eşyalar örnek verilebilir. Parayı tuttuktan sonra da eller yıkanmalıdır.. Ayrıca kaşık, çatal, bıçak ve diğer mutfak eşyaları da mikroplara misafirlik yapabilir. O nedenle sık sık dezenfekte yapmak şarttır.
Hastalar! Evde oturun. Hasta iseniz evde oturun. İşe, okula, spor salonuna veya toplantılara katılmayın. Özellikle ateşli hastalıklarda kalabalık ortamlara girilmemelidir. Ateş düştükten 2 gün sonra güvenli olarak topluma karışılabilir, ama lütfen daha önce değil! Ateşli hastalıklarda evde oturun.
Öksürürken, hapşururken, aksırırken, tıksırırken kolunuzu kalkan olarak kullanın. Lütfen size ait parçacıkları, salyayı ve sümüğü dağıtmayın. Ağzınızı kolunuzla kapatın.
Sümüklü mendilleri ve peçeteleri çöpe atın. Kullanılmış salya ve sümük ihtiva eden mendiller mikrop yaymaya devam edeceği için ivedilikle çöpe atılmalıdır. Hatta bir plastik poşete konarak ağzı bağlanırsa daha iyidir. Bana kalsa, imha edin derim!

Salgın olduğunda yukarıdaki yöntemleri uygulamak gerekir ama sağlıklı kalmaya uğraşmak hepimizin birinci vazifesi olmalıdır. Bunun için bağışıklık sistemini güçlü tutmak, sağlıklı ve dengeli beslenmek, kötü alışkanlıklardan uzak durmak ve egzersiz yapmak gerekir.