Değer dediğimiz şey nedir? Bir malın ederinden bahsetmiyoruz, insanın değerinden bahsediyoruz. Daha önce “Yetki mi? Değer mi?” başlığıyla yazmıştık. Yeniden hatırlatıyoruz değeri..

İnsana verilen değer ve insanın kendisine verdiği değer.. Bir insanın değeri zekasıyla, becerisiyle, görüntüsüyle veya neler başardığıyla ilgili değildir. Bir insanın değeri nedir öyleyse?

Değer ölçülemez, hissedilir. Bir insanın değeri elinden alınamaz ama görmezden gelinerek, gereğince değer verilmeyerek, hoyrat davranılarak incitilebilir. Fakat insanın kendine verdiği değer, diğerlerinin ne düşündüğüyle tamamen bağımsız olarak, asla bozulmamalıdır. İnsan kendisini sevmeye, önemli olduğunu hissetmeye, sevildiğini düşünmeye, bir amaç için gönderildiğini düşünmeye, yani kendisine değer vemeye devam etmelidir. İnsan yeryüzüne bir armağandır, iş ki değerini bilsin ve o değerin ebedi mutluluğuyla insanlığa hizmet etsin.

Herkes değerli doğar. Değer insanın özüyle sıkı sıkıya örülüdür. Değerli doğmak ile değerli yaşamak farlıdır ama.. İnsanın aksiyonları o değeri arttırır veya azaltır. Kendimize değer verdiğimizde düşünmeliyiz aslında.. Ben bu değeri gerçekten hak ediyor muyum? Tabi bunlar hep eskilerde kaldı ama.. Yine de okumaya devam etmek isterseniz, buyrun..

İnsanlığa hizmet veren her insan kendisini takdir etmekli, kendisine kibar davranmalı, kendi ihtiyaçlarına karşılık vermeli, kendisyle barışık olmalı, kendisini geliştirmeli, içsel bütünlüğünü beslemeli ve dışsal özgüvene ulaşmalıdır.

“Ben değerliyim” dediği halde birileri tarafından değersizleştirilebilir insan.. Değerli olduğunu bile bile bir çeşit algı ile değersizleştirilebilir. Bu süreç tehlikelidir çünkü kişi depresyona girer, yetersizlik hisseder, önemsizlik duyar ve özgüveni yiter gider. Kendisinden emin olan insan, etraftakilerin verdiği değeri (ya da vermediği değeri) düşünmeksizin kedisini yüceltmeye devam etmelidir. İş ki, insanca yaşadığından ve insanların iyiliği için çalıştığından emin olsun.. Gerisinin pek de önemi yok! Değer nedir, anlatabildim mi?