Huzur ve barış insanın içinden gelir. İçinde huzur olmayan dışarı yansıtamaz. İçinde barış olmayan dışarısıyla barış yapamaz. Bugünkü düşüncelerimiz de huzurlu ve barışlı tarafından olsun lütfen..
Bugünlerde her yerde kaos var! Her ortam kaosa müsait! Herkes barış ve huzur için uğraşıyormuş gibi görünse de olumlu bir sonuç yok ortada.
Barış ve huzur orada burada aranmaz; insanın yüreğinde ve kafasında başlar. İçinde huzur bulan insan; ailesiyle, arkadaşlarıyla, iş ortamında, mahallede, çarşıda pazarda, toplumda paylaşır hissettiği ferahı!
Bence bu yazıyı okuyorsanız bu noktada şunların sizde olup olmadığını düşünmelisiniz:
- Bende huzur var mı?
- Kendimle barışık durumda mıyım?
- İçimde ferah oluşturabilir miyim? Ve ferahı çevremle paylaşabilir miyim?
- Sahip olduğum huzuru yayabilir miyim?
Huzurlu insan problemsiz insan değildir. Her kafada büyük ya da küçük problem vardır. Barış düşüncesi içinde olan insanın da içinde korkular, düzensizlikler, karşıt düşünceler vardır. Ama içinde fırtınalar kopan insanlar negatif düşüncelere paye vermez, asla harcamaz enerjisini olumsuzluklara. Deniz dalgaları gibidir -onlarda nadiren oluşan- kötümser düşünceler.. Yükselirler ve alçalırlar (negatif düşünceler) ama okyanusa zarar vermezler. Yani gelir gider olumsuzluk, asla büyük bir zarara neden olmadan.
Herkes olumlu enerji yansıtabilir. Şiddet düşüncesi geldiğinde kafaya, derinlerdeki durgunluklara ulaşılabilir. Derinlerdeki durgunluklardan yardım talep edilebilir.. Herkeste vardır derin durgunluklar. Sakinlikler.. Kötü söz söyleme fikri geldiğinde derinlerden sabır talep edilebilir. Kavgalı gürültülü ortamlardan geri durulabilir. Düşünceler ıslah edilebilir. Böylece huzur ve barış dışa yansır. Ama.. Bu konuda çaba harcamak gerekir. Sonuçta görülecektir ki gitgide barış ve huzur kendiliğinden dışa yansıyacaktır. Çoğunluğun böylesine bir uğraş içinde olduğunu düşünsenize! Olabilir mi? Olursa huzurlu ve barışlı yerinden olsun..
