Her gün blog yazmak iyi bir terapi zihnime.. Ama kendi kendime şunları söylüyorum: Her gün daha çok blog okumalısın!

Neden derseniz diğer blogcuların ne düşündüğünü ve yazıya nasıl aktardığını okumak ve incelemek kişiyi daha çok düşünmeye ve daha becerikli olmaya yönlendiriyor. Bloglar otantiktir. Bloglar orijinaldir. Bloglar organiktir. En önemlisi bloglar bedavadır. Öyleyse neden okumayalım?

Günümüzde bloglar, magazin dergilerinden daha çekicidir. Bloglar sayesinde neyin popüler olduğu, sosyal ortamda nelerin geliştiği kolayca anlaşılabilir.

Fakat unutulmaması gereken konu şudur: İyi bloglar insanlara sayfa tıklatmak amacını gütmemelidir. İyi bloglar, bilgi vermeyi amaçladığı konu her ne olursa olsun, insanları bilgilendirmelidir! Okuyucunun zamanını kullanarak sayfa tıklattırmak, reklam göstermek, sonuçta bir yerlere sürükleyerek satış yapmaksa amaç, o blog iyi bir blog değildir!

Bloglar ilk elden saf ve temiz bilgi vermelidir. Belki de bu yüzden Google da Facebook da blogların çok okunmasına karşı çıkmaktadır. Bu nedenle Google, RSS okuyucu kapatmakta, blog üyeliklerini gmail’in promosyon dosyalarına koyarak okunmalarını engellemektedir. Facebook da blogların okunmasını istemediğinden “boost” aktivitesini engellemektedirler. Yani blogu tanıtmak veya reklamını yapmak mümkün olmamaktadır. Daha önceleri bu imkan vardı, onu da belirtelim!

Yine de RSS feed, ki bu iyi ve faydalı bir fırsattır, Internet’te dolaşmaktadır. Bedavadır. Sansürsüzdür. Spamsızdır. Ve benim yaptığım gibi Twitter’da link vermek, emaillerle okuyucuya ulaşmasını sağlamak, scoop.it ortamında blog tanıtmak ve okuyuculara ulaşmak da hala mümkündür.

Öyleyse daha çok blog okumak iyidir çünkü bloglar saf ve temizdir. Yazar gerçekten bildiklerini, diğerlerinin bilmesini istediği şeyleri paylaşmaktadır. Bedavadır bloglar ama paha biçilmezdir!