İkinci Şans

Herkese ikinci şans verilmeli. Herkesin ikinci kere denemesine, uğraşmasına fırsat verilmeli.

Birisiyle ilk kez karşılaştığımızda hemen zihnimizde o kişiye ait bir imaj belirir. Ve o şahısla bağlantıyı sürdürmek isteyip istemediğimize neredeyse o anda karar veririz. Bu karar çok ama çok hızlıdır aslında! Bazen harika insanları o ilk görünüşteki yanlış anlaşılma nedeniyle hemen siler atarız. Bazen ciğeri beş para etmez insanlara gereğinden fazla değer verir, baştacı ederiz..

İlk izlenim çoğu kez işe yarar ama bazen de yanlış yönlendirir insanı. Yani demem o ki; ilk izlenimde resmin tamamını göremeyebiliriz. Böyle zamanlarda ikinci şans verme mekanizması devreye girmelidir. Evet, var öyle bir mekanizma!

Herkese ikinci bir şans verilmelidir diyorum.. Kesinlikle!

Peki neden? Çünkü yanlış anlaşılmak berbat birşeydir.  O yanlış anlaşılmışlık hissi.. İyi niyetten vurulmak.. Yapmak istediğinin tam aksine anlaşılmış olmak! Ne yaralayıcıdır.. Herkesin başına gelmiştir muhakkak! Kendi başımıza gelen böyle olayları düşününce karşıdakine empati duyarak, ikinici bir şans vermek şart olmuyor mu?

Önyargılarıyla gelen birisinin, diğer insanda iyi niyeti görmemesi, anlamaması, ve hatta hiçe sayması ne de üzücüdür! Böyle bir durumda kalıp küskünlük yaşamamamış olan yoktur belki de.. Öyleyse aynı hatayı yapmamak gerek.. İkinci bir şans vermek gerek.. Neden? Çünkü insanız ve hata yaparız. Hataları düzeltmek için hem kendimize hem de karşı tarafa ikinci şans vermek iyidir. Burada biraz da affedicilik giriyor işin içine..

Ve içses de yeniden devreye girer bu esnada.. Birisine ikinci şans vermeden önce içsesi dikkatle dinlemek gerekir. İçsesuzak dur” diyorsa, hiç yaklaşma! İçses “ikinci şans vermelisin” diyorsa, yeniden şans tanı!

Ve unutmadan.. İkinci şans verdiğimiz her sefer kendimizi de mutlu ediyoruz ve rahatlıyoruz.. Bencilce aslında!! Değil mi?ikinci sans