Arılar ve Karıncalar

Doğadan öğreneceğimiz çok şey var. İsterseniz arılardan ve karıncalardan başlayalım..

Arılar ve karıncalar bir toplum içinde yaşayan, ortak payda için birlikte çalışan canlılardır. Tek başına hayatta kalamayacak canlılara örnek olarak arılar ve karıncalar verilebilir çünkü onlarda topluma dahil olma ihtiyacının ötesinde genetik bir mirastır. Onlar için gruptan ayrı yaşamak diye bir konsept yoktur..

Oysa insanlar bireysellik söz konusu olduğunda en ön sırada yer alan canlılardır! Özgürlük, bağımsızlık, tek başınalık, teklik, bireysellik, solider olmak ve bunun gibi terimler ne arılarla ne de karıncalarla aynı kefeye konulamaz. Ama insanlarla aynı kefede görmek mümkündür..

Arıların ve karıncaların önceden belirlenmiş görevleri vardır. Ve bu görevler nedeniyle içinde bulundukları grup için çalışırlar. Sırf toplum için çalışırlar ve onun ötesinde birşey olmaya çalışmazlar. Asla yan gelip yatmazlar, başkasının emeğini ve malını çalmazlar, şikayet etmezler. Tek başına minik istekler için değil, toplumun büyük amaçları için hep beraber uğraşırlar. Arılar ve karıncalar adeta tevazu timsali canlılardır.

Diğer böceklerde de böylesi davranışlar görülebilir ama özellikle arılar ve karıncalar bencillikten uzak canlılardır, “bensiz” bir tavır içinde kolonileri için çalışırlar. Amaçları salt kendilerini değil, tüm toplumu korumaktır. Böyle olunca topyekün mukavemet ederek dışardan gelebilecek şiddet ve tazyiklere karşı koyabilirler.

Obama da veda konuşmasında Amerikan halkına “birlik olun, bölünmeyin” dedi.. “Söyleyeceğiniz şeyleri söyleyin, sesinizi yükseltin, amacınızı belirleyin, beğenmiyorsanız şikayet etmek yerine çözüm bulun..’ dedi (10 Ocak 2017). Belki tam olarak bu şekilde söylemedi ama buna benzer sözlerle ifade etti. Ve tabi ki bu durum tüm halklar icin geçerlidir. Halk içinde herkesin fikri başka, düşüncesi başka, siyasetten anladığı başka başkadır.. Ama aynı olan şey tek bir vücut olarak güçlü bir ülke halinde kalabilmektir. Ve bu tüm ülkeler için geçerlidir.. Öyleyse arılar ve karıncalar gibi tek vücut olmalı, bölünmemeli, parçalanmamalı, kutuplaşmamalıdır.. Çok mu ütopik oldu?

Bence motive olmak için arılara ve karıncalara daha yakından bakmalıyız. Toplum için çalışırken, insanlık için uğraşırken, bilinçlenmeyi ve farkındalığı genç kuşaklara anlatırken, çevreyi, havayı, suyu, toprağı ve yiyecekleri korurken, açları doyururken, savaşlara ‘dur’ darken, mutlu çocuklar yetiştirmek uğruna ve tüm toplumsal iyilikler için belki de arılara ve karıncalara bakmamız gerek. Onlardan öğrenecek çok şey var. Sonuçta büyük bir bütünün parçalarıyız, neden bizler de arılar ve karıncalar gibi daha iyi bir yaşam için topluca uğraşmayalım? Yok “börtü böcekten mi ders alacağız?” diye çıkış yapan varsa, orasını bilemiyiz!

Arılar ve karıncalar