Dünya Ekonomik Forumunun raporuna göre küresel gelir dağılımında görülen eşitsizlik gün geçtikçe büyümektedir. Brexit (İngiltere’nin AB’den ayrılması) ve Trump’ın ABD başkanı seçilmesi gibi gelişmeler nedeniyle gelir eşitsizliği iyice körüklenmiş oluyor. Dolayısıyla bunlara bağlı olumsuzlukların gelecek 10 yılda tüm dünyada etkisini göstermesi bekleniyor..
Belirli kesimler için sürekli yükselen gelir ve artan varsıl yaşam gelecek 10 yılın en belirleyici olumsuzluğu olarak gösteriliyor. Ve dolayısıyla ekonomik büyümenin enine boyuna gözden geçirilmesi öneriliyor. Bazı çevrelere göre ise ekonomik açıdan dünya boyutunda bir umutsuzluk söz konusu ve yapılacak birşey yok! Dünya ekonomisini kurtarmak için artık çok geç!
Raporda adaletsiz gelir dağılımına ek olarak, küresel yaşamı tehdit eden sosyal kutuplaşmadan da söz ediliyor. Siyasette genelgeçer terbiye, edep ve nezaket normlarının çiğnendiği, politik şeffaflığın yok olduğu, hesap verme mecburiyetinin ortadan kalktığı politik anlayışla insanların hızla kutuplaştığı bildiriliyor. Küçük güç zümrelerinin, elitlerin (elististlerin) ve ayrıcalıklı grupların daha belirginleşmesi de raporda belirtiliyor. Ayrıca çevresel değişimler, afetler ve felaketler ile iklim değişikliğine bağlı gelişmeler de bulunuyor.
Yukarıdaki üç etken, özellikle 2016 yılında, küresel politikada kendini göstermişti. Küresel riskin 2017’de artmaması için dünya liderlerinin birlikte çalışmaları öngörülüyor. Özellikle dünyadaki kötü ekonomik gidişatın nedeni olarak Trump ve Brexit gösteriliyor.
Bu durumda iş dünya liderlerine düşüyor.. Siyasi ve ideolojik farklılıkların yok edilmesi, küresel ortak çalışmak, kritik sorunların çözümü ve bunları ivedilikle yapmak liderlerden bekleniyor. 2016’da yapılan küresel toplantılar iklim değişiklikleriyle gelen olumsuzlukları azaltmak adına birçok başarılı adımın atılmasını sağlamıştı. Bu tür ortak adımlar sayesinde küresel risklerin azaltılabileceği düşünülüyor.
Raporda belirtilen başka bir olumsuzluk da toplumların hızlı teknolojiyi aynı hızda takip edememesi. Toplam 12 yeni teknolojiyi mercek altına alan rapor, yapay zeka ve robotik alanlarının büyük potansiyel vaat ettiğini belirtiyor. Oysa yapay zeka ve robot kullanımının son derece dikkatli ve etik bir şekilde nizama konulması insanlık için önemli ve gereklidir. Bu nedenle robotlu yaşamın en başından itibaren sıkı ve titizlikle yönetilmesi tavsiye ediliyor.
Raporda yıkıcı, bölücü, parçalayıcı, kaos ve kargaşa dolu zamanlarda yaşadığımızın üzerine basılıyor ve teknolojik ilerlemenin de sorunları arttırdığı dile getiriliyor. Robot ve yapay zeka yönetiminin belirli kurumlarca ve dikkatle yapılması gerektiği, üretimde çalışan insanlara yeni beceriler kazandırılması, teknoloji nedeniyle artmakta olan işsizliklerin azaltılması tavsiye ediliyor.
Küresel ekonominin geleceği şu 5 maddeye bağlanıyor:
- Küresel gelir dağılımındaki eşitsizlik (Dünyanın en zengin 8 kişisi, dünya nüfusunun yarısının toplam gelirine sahip!)
- İklim değişikliği
- Toplumlarda öne çıkan kutuplaşmalar
- Siber yaşam ve teknoloji
- Yaşlanan halklar
