Gün yüzüne çıkan duygular

Bazen içimize atarız.. İçimize attığımız duygular öyle uzun süre gün yüzüne çıkmaz ki, sonunda bunalım yaşarız. Bu durum çok kimsenin başına gelmiştir.

Yüzeye çıkan duygular bir tufan misali önü alınmaz halde patlar ve bunun ne zaman olacağı da hiç belli olmaz! Bir film seyrederken, sokakta, çarşıda, pazarda, otobüste, trende ve ille de bir şeylerin tetiklemesiyle ortaya çıkar duygular. Çok uzun süredir bastırılmış duygulardır onlar ve tabiri cayizse gümbürdeyerek çıkarlar ortaya…

Uzun zamandır zincire vurulmuş duygular herhangi bir ortamda aniden ortaya çıktığında artık bastırılamaz hale gelmiştir. Duygular ağırdır. Ağırlıklarını hissettirmek için uğraşmışlar ve sonunda başarmışlardır. Böylesi zamanlarda artık duygulara ilgi göstermek şart olmuştur. Gözardı etmeye devam edersek ne mi olur? Tabi ki hem bedensel hem zihinsel sorunlar katlanarak artar!

Gün yüzüne çıkan duygular bize birşeyler söylüyordur. Onlara kulak vermek gerek. Uzun vadede her fiziksel ve hem ruhsal sorunların büyümesini istemiyorsak profesyonel yardım almak zorundayız. Bu mümkün değilse “yargılamaktan uzak” bir arkadaşla veya bir büyükle veya bir tanıdıkla konuşmak da işe yarayabilir. Ve böyle zamanlarda gün boyunca çeşitli zamanlarda tefekküre dalmak, meditasyon ve/veya ibadet mükemmel bir destektir. Rahatlamak için yürüyüşlere çıkmak ve zihni arındırmak rahatlatır. Duyguların derinliğine dikkat etmek gerekir. Mutluluk da mutsuzluk da bizler için. Öyleyse iyisiyle, kötüsüyle duyguları dengelemek gerekir. Çünkü ağlamak da gülmek de biz insanlar için..duygular da patlar