Bindim Bir Otobüse
Bindim bir otobüse yetsin, tükensin mesafeler diye.
Yol uzun, yol tehlikeli, yol hiç bilmediğim bir yöne.
Bindim bir otobüse yetsin, tükensin mesafeler diye.
Yol uzun, yol tehlikeli, yol hiç bilmediğim bir yöne.
Aşkım su gibiydi, ömrüme ab-ı hayat taşıyan
Aşkım kum gibiydi, ikimizden başka herşeyi çöle çeviren
Aşkım nefes gibiydi, içimdeki bize soluk veren
Karanlık, yalnızlıkla başbaşa kalmaktan hoşlanmıyor
Yanında keder de olsun istiyor
Olmayacak şeye, gece gündüz dualar ediyorum.
Kalbim duracak gibi ama beklemeye devam ediyorum.
Artık hiç şarkı dinlemiyorum bana seni hatırlatmasınlar diye. Ama her yerde seninle karşılaşıyorum.
Şimdi ucu yanık o mektup diğerlerinin arasında. Ben sana hasret. Ben hala sorularımla başbaşa..
Yeni demlenmiş taptaze çayın kokusu; iştah kabartan, başka alemlere götüren, mutluluk şırınga eden masalsı bir duyumdur.
Şimdi artık başlamadan biten aşka, “elveda” demeli.
Bazıları hasrette yanar, bazıları vuslatta…
Birörnek olurduk. Aynı şefkatli anakucağından, aynı sağlam mayadan, aynı davadan gelmemiş miydik?
Küsmek nedir bilir misin? Küsmek Nazım’ın anlattığı gibidir..
Küsmek dürüstlüktür.
Kadere nasıl isyan ederim? Ben kadere iman ettim.