Edebiyat Üzerine Düşünceler
Belki edebiyat üzerine birkaç düşünce daha ekleyebilirdim ama kendimi tekrarlamaktan korktum. Bu kadarı bile yeri gelir birilerine düşünce gıdası olur.
Bana ait denemeler..
Belki edebiyat üzerine birkaç düşünce daha ekleyebilirdim ama kendimi tekrarlamaktan korktum. Bu kadarı bile yeri gelir birilerine düşünce gıdası olur.
Aptalca davranmak için milyonlarca yol vardır. Ama bunun için gerçekten aptal olmak gerekmez!
Kendi kendine karar vermekte zorlanmak.. Mizaç mı? Huy da olabilir.. Yapısal özellik mi? Fıtratımızda var belki de! İşe yaramayana, zararlı olana, yasaklanana, kafa karıştırana doğru çekilmek de bunların arasında.. Neden? Tek arzumuz daha iyisini bulmak.. Varsa tabi!
Kadın polis sabahın erken saatinde boşu boşuna oraya gelmekten pek rahatsız görünmüyordu; gülümseyerek teşekkür etti. “Güvenlikte olup olmadığınızdan emin olmak istiyoruz..” dedi. Sonra yeniden teşekkür ederek uzaklaştı..
Bırakılmayack boşluğa sırlar. Yıllar var incindiler, yaralandılar, kabuk tuttular. Değerine değer eklenmeli, tamir etsin gayri altın damlalar. İstemesin karanlıklar, ebediyyen yürekte saklanmalı antik sırlar.
Çocukluğunda uçan balonla gökyüzüne yükselenler, gökkuşağı salıncağında sallananlar, bulutlarda takla atanlar, ufuk çizgisinde zıplayıp balıklama suya atlayanlar, gezegenden gezegene uçanlar, canı isteyince ayda gezintiye çıkanlar beni çok iyi anlar.. Biliyoruz ki; uzayda tatil yapılabilir.
En çok korktuğumuz şey yetersizlik hissidir. Kendimizi güçsüz, beceriksiz, yetersiz düşünürüz. Oysa içimizde aydınlıklar var. Yeterki dışarı çıkarmasını bilelim.
İnsan hassasiyet ve incelik gösterebiliyorsa işte o zaman insanlık erdemlerinden en önemlisine sahiptir. Asildir. Duyarlıdır. Mütavazıdır. İnsandır. İnsan olduğu için övünmelidir çünkü onlardan öyle az kaldı ki!
Kimler ekstra lüks ayakkabı giyiniyor?
Kan yoktu, ambulans ya da polis arabası da göremedim. Ve tabi sirenler duyulmuyor, havada dönen kırmızılı mavili beyazlı ışıklar da görülmüyordu. Ama ortada acaip bir kaza vardı!
Neydi bu genç kadın? Bir edebiyatçı mı? Başka bir boyutta mı yaşıyordu? Aklını mı yitirmişti? Gizli kamera şakasında felan mıydım?
Şimdi Alex ile konuştuğumdan kesinlikle eminim. “Hayır, Alex.. O sendin” dedim..