Kendin Ol
Affetmeyi bil ki yük taşımana gerek kalmasın.
Affetmeyi bil ki yük taşımana gerek kalmasın.
Yanlış anlaşılmak.. O yanlış anlaşılmışlık hissi.. İyi niyetten vurulmak.. Ne yaralayıcıdır.. Kendi başımıza gelen böyle olayları düşününce ikinici bir şans vermek şart oluyor!
Hayat bize limonata verince ne yapıyoruz? Tabi ki limonata!
Enformasyon çağındayız. Her yerden her an üzerimize gelen bilgi ile bombardıman ediliyoruz. Hepsine vakit ayırmamız imkansız, bu yüzden çok görevliliği icat etmişiz!
Kıskançlık yüzeye çıktığında birden fazla duygu hissedilebilir. Örneğin korku, öfke, utanç, aşağılık komplesi gibi.
Bazen üzgün bir çocuğun başını okşamak, zavallı bir kimseye gülümsemek, dertli bir komşuyu ziyaret etmek, asansördekilere selam vermek bile insanların mutlanmasına neden olabilir.. Ne çok mutsuzluk var.. İyi bir vatandaş olmak için önce yürekleri ısıtalım.. Var mısın?
Pişmanlıklar önce rahatsızlık verir. Rahatsızlığın uzun sürmemesi için toparlanma sürecini hemen başlatmak gerekir. Herkesin kendine gelerek toparlanma süreci farklıdır. Sonuçta pişmanlıktan ders çıkarılıyorsa, geçmişte verilen kararlar faydalı bile olabilir.
Eğer evlenmişsen bu demektir ki karına, kendine ve ailene sadık kalmak üzere söz verdin! Aileni ve evliliğini kurtar! Ailene ve evliliğine yatırım yap! Bunu insan olduğun için yap! İnsanlık için yap! Çocuklarına örnek olmak için yap! Erkek olmak kolay, adam ol!
102 yaşında birisine doktora diploması ne anlam ifade edebilir? Daha kaç yıllık ömrü kalmış olabilir? Bunlar değildir mesele.. Asıl mesele geçmişle yüzleşmesidir. Tarihe dönerek “Ben de geçmişin bir parçasıyım! Affettim!” diyebilmesidir. Kızgınlık, küskünlük, dargınlık, öfke gibi olumsuz yükleri bırakarak, hem kendisini hem de gelecek jenerasyonların yükünü bir nebze olsun hafifletmesidir. Yavaş yavaş yok olan sağduyuyu yeniden tesis temeye uğraşmasıdır.
Bir soru: Acı içinde kalmak mı iyi yoksa affederek büyümek ve olgunlaşmak mı?
Saldırganlık, öfkenin çocuğudur.