Ne zaman öleceğimizi bilmiyoruz. Öyleyse en güzeli her anın kıymetini bilmek ve o bilinçle doya doya yaşamak. Küçücük şeylerden mutlu olmak. Hayır, ben bir Pollyanna değilim, tam tersine son derece gerçekçi bir insanım!
Ruhen yorgunuz. Tatile çıkmak istiyoruz, dinlemek istiyoruz, dünyanın kargaşasını unutmak istiyoruz. Tatil ille de uzaklara, pahalı yerlere, herşey dahil otellere, lüks ortamlara olsun diye hayal ediyoruz. Bekliyoruz.. Hep bekliyoruz!
Mars insan kullanımına hazır mı? Orada hava var mı, su var mı, yiyecek var mı? En kısa zamanda gidebilr miyiz, mümkünse?
Entellektüelite dediğimiz şey bilgi ve beceri toplamak, ve elde edilen bilgi, beceri ve tecrübeyi yaşama aktarabilmektir.
Biz insanlar aynı hayat tarzından, aynı yaşanmışlıklardan, aynı tecrübe, eğitim ve bilgi ortamından geldiğimizde; davranışlarımız da aşağı yukarı benzeşir. Bir insan bir şeyi şu veya bu yöntemle yapmışsa; onun bilgisine, eğitimine, kültürüne, inançlarına ve nereden geldiğine bakmak gerekir.
Takvimler 2050 yılını gösterdiğinde ortalama hava sıcaklığı 6-12 derece kadar yükselmiş olacak. Artan hava sıcaklığı sebze ve meyve yetiştirme/büyütme mevsimlerini de etkileyecek. Çiftçilerin hangi ürünü ne vakit yetiştirmesi gerektiği yeniden tanımlanacak. Yükselen su seviyeleri şimdikinden daha az toprak kalmasına neden olacak. Bu da yiyecek zincirinin yer yer kırılmasına neden olacak.