Günlük düşündüren şeyler
Yedik, içtik, yattık, kalktık, çalıştık.. Biraz da düşündük bugün..
Yedik, içtik, yattık, kalktık, çalıştık.. Biraz da düşündük bugün..
Ne zaman öleceğimizi bilmiyoruz. Öyleyse en güzeli her anın kıymetini bilmek ve o bilinçle doya doya yaşamak. Küçücük şeylerden mutlu olmak. Hayır, ben bir Pollyanna değilim, tam tersine son derece gerçekçi bir insanım!
Günlük tutmak yazı yazmayı sevenler için bile büyük bir iş gibi gelebilir. Adı üstünde, her gün belirli bir miktar yazmak demektir. Çok tatmin edici, mutluluk aşılayıcı bir edimdir günlük yazmak.. Fakat alışkanlık edininceye kadar angarya gibi gelebileceği için, caydırıcı bir yanı da vardır.
Ruhen yorgunuz. Tatile çıkmak istiyoruz, dinlemek istiyoruz, dünyanın kargaşasını unutmak istiyoruz. Tatil ille de uzaklara, pahalı yerlere, herşey dahil otellere, lüks ortamlara olsun diye hayal ediyoruz. Bekliyoruz.. Hep bekliyoruz!
Branson’un bir başka özelliği de yanında daima not defteri taşıması ve aklına gelen fikirleri not etmesi.
Kullandığımız kelimeler özümüzü yansıtır. Ya da bunun tersi de geçerlidir. Yani kullanamadığımız kelimeler, konuları ve olayları açıklamakta zorlanışlarımız, kendimizi ifade edemeyişlerimiz bizimle ilgili olumsuz ipuçları verir.
Eşiniz saçını kestirmiş ve siz laf olsun diye beğendiğinizi söylüyorsunuz. Ya da hiç içinizden gelmediği halde sabah öpüşerek ayırlıyorsunuz. Çok kızgın olduğunuz halde dişlerinizi sıkarak karınızı sevdiğinizi söylüyorsunuz. Hiç mi yapmadınız?